ATATÜRKÜN FİKRİYE VE LATİFE ARASINDAKİ YAŞADIĞI İKİLEMLERİ, FİKRİYE VE LATİFE ARASINDAKİ AŞK SAVAŞININ ÇARPICI AYRINTILARINI BU KİTAPTA BULACAKSINIZFİKRİYENİN TRAJİK ÖLÜMÜ VE LATİFENİN ATATÜRK TARAFINDAN TERKEDİLİŞ ÖYKÜSÜNÜ HAYRETLER İÇİNDE OKUYACAKSINIZ Tarihi yaratanlar kendi duygusal hayatlarını örgütleyebilmede sonsuz acılar içinde kalabilirler ve duygusal yapılanmalarındaki çalkantıları her zaman kendi isteklerine göre belirleyemezler. Dünyanın bütün halleri, çözülebilecek zorluklar gibi karşılarında dursa da her türlü ateşte ve zorlukta sınadıkları bedenlerini, duygusal dünyalarında denetleyememişlerdir. Böylesi durumlarda, yani kalbinin kırıldığı yerde böyle insanlar, dünyanın bütün iklimlerini bilmelerine rağmen kendilerini yalnızlaştıran dilsiz duvarlarla baş başa kalabilirler.Atatürk, gönlünü verdiği birlikte değişik hazları tattığı kadınlardan ikisini çok önemsediğini şöyle dile getirmişti: Beni iki kadın çok sevdi; biri yalnız ben olduğum için, öteki mevkiim için... Oysa Mustafa Kemal askeri dehasının yanında toplumsal hayatı da bilen duygusal bir yapı içinde büyümüştür. Hayatına birçok kadın girmiştir. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte ortalarda görüneceği bir first-ladye çevresinin de telkiniyle ihtiyaç duymuştur. Ancak Latife Hanımla yaptığı resmi evliliği hayatı paylaşma noktasında uzun sürmemiştir. Kalbinin gizli köşesinde, ölümüyle sürekli acısını yaşadığı Çankayanın duvaksız gelini Fikriye, her zaman yüreğini burkmuştur. Aşk ile sıkışan kalp, hayata karşı kayıtsız kalmamayı gerektirse de gene de insan o kör kuyuya ya da aşka zaman zaman düşer.Elinizdeki bu kitap Atatürkün hayatında yer etmiş iki kadının Mustafa Kemale olan sevgilerini, tutkularını ve aşklarını anlatmakta ve Mustafa Kemalin bugüne kadar göz ardı edilen insani yönünü gözler önüne sermeyi hedeflemektedir.Keyifli okumalar...
ATATÜRKÜN FİKRİYE VE LATİFE ARASINDAKİ YAŞADIĞI İKİLEMLERİ, FİKRİYE VE LATİFE ARASINDAKİ AŞK SAVAŞININ ÇARPICI AYRINTILARINI BU KİTAPTA BULACAKSINIZFİKRİYENİN TRAJİK ÖLÜMÜ VE LATİFENİN ATATÜRK TARAFINDAN TERKEDİLİŞ ÖYKÜSÜNÜ HAYRETLER İÇİNDE OKUYACAKSINIZ Tarihi yaratanlar kendi duygusal hayatlarını örgütleyebilmede sonsuz acılar içinde kalabilirler ve duygusal yapılanmalarındaki çalkantıları her zaman kendi isteklerine göre belirleyemezler. Dünyanın bütün halleri, çözülebilecek zorluklar gibi karşılarında dursa da her türlü ateşte ve zorlukta sınadıkları bedenlerini, duygusal dünyalarında denetleyememişlerdir. Böylesi durumlarda, yani kalbinin kırıldığı yerde böyle insanlar, dünyanın bütün iklimlerini bilmelerine rağmen kendilerini yalnızlaştıran dilsiz duvarlarla baş başa kalabilirler.Atatürk, gönlünü verdiği birlikte değişik hazları tattığı kadınlardan ikisini çok önemsediğini şöyle dile getirmişti: Beni iki kadın çok sevdi; biri yalnız ben olduğum için, öteki mevkiim için... Oysa Mustafa Kemal askeri dehasının yanında toplumsal hayatı da bilen duygusal bir yapı içinde büyümüştür. Hayatına birçok kadın girmiştir. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte ortalarda görüneceği bir first-ladye çevresinin de telkiniyle ihtiyaç duymuştur. Ancak Latife Hanımla yaptığı resmi evliliği hayatı paylaşma noktasında uzun sürmemiştir. Kalbinin gizli köşesinde, ölümüyle sürekli acısını yaşadığı Çankayanın duvaksız gelini Fikriye, her zaman yüreğini burkmuştur. Aşk ile sıkışan kalp, hayata karşı k... tümünü göster
Atatürk hayranı
Atatürk kızı
Atatürkçü Çagdaş Genç
Atatürk ANATÜRK ....
Sarı Saçlı Mavi Gözlü
Sonsuza dek 1881-1938
304 sayfa