Doğu Ergil son kitabıyla bu sefer bizi epey bir şaşırtacak gibi. Aslında kitap Doğu Ergil'in biri 23 ötekisi 44 yaşındaki (yani kitabın başlığıyla söyleyecek olursak) "iki gençliğinde" yaptığı yolculukların hikayesi. İlkinde Anadolu coğrafyası bir motosikletin üzerinde kat edilirken, ikincisinde küçük bir tekne sahne alıyor. (İlkinde Anadolu coğrafyasını bir motosiklet üzerinde kat ederken, ikincisinde küçük bir tekneyle yola çıkıyor.) İşin ilginç yanı, bir noktadan sonra iki yolculuk da, içsel bir aydınlanmaya vesile oluyor. Aslında Doğu Ergil'in hayata bakışı son derece kalender... Ömrü boyunca hayatın ve maceranın peşi sıra giden Ergil, ilk yolculuğuna, yaşamın anlamını sorguladığı çağlarında başlıyor. Tipik bir "beyaz Türk" ailenin, ele avuca sığmaz oğlunun "Anadolu gerçeği" ile tanışmasının hikayesi biraz bu. Okulda kendisine öğretilen Anadolu ile yol boyunca karşılaştığı realitenin çarpışması... Bu yolculuk boyunca Doğu Ergil, Oğuz Atayvari bir uyanışın içine adım atıyor. Anadolu'nun bazen bıktırıcı derecede yoğun misafirperverliğini, acıklı yoksulluğunu, manevi derinliğini, tevazuunu, tutuculuğunu, halden anlarlığını, bozkırını ve ormanını hep bu yolculuk esnasında deneyimliyor ve ruhunu Anadolu'nun bilgeliğiyle zenginleştiriyor. İlk gençlik macerasından damıttığı bu manevi derinlikleri, İstanbul'daki çevresinde deneyimlediği kültürel çeşitlilikle (çocukluğunu ve ilk gençliğini geçirdiği İstanbul'da iç içe oldukları Rum, Ermeni, Yahudi komşuları ve arkadaşlarının anılarıyla) harmanlayan Ergil, dingin ruhlara özgü bir senteze ulaşıyor. Daha da önemlisi, kendi tabiriyle "keşf"in hiçbir zaman bitmeyeceğini anlıyor. Burada keşifle kastedilen maddi olduğu kadar manevi bir keşif de olsa gerek diye düşünüyor insan, kitabı bitirince. Ne de olsa onun sözleriyle: "Bayrak yarışı gibidir arayış. Biri koşar, koşacağı mesafeyi bitirince, bayrağı ardından gelene bırakır. Ben yolculuklarımda kendi hayatımla sınırlı bir mesafeyi koştum. Bu o kadar keyifli, öğretici ve heyecan vericiydi ki duyduğum hazzı ve keşfettiklerimi paylaşmak istedim, tıpkı bayrağı teslim eder gibi."
Doğu Ergil son kitabıyla bu sefer bizi epey bir şaşırtacak gibi. Aslında kitap Doğu Ergil'in biri 23 ötekisi 44 yaşındaki (yani kitabın başlığıyla söyleyecek olursak) "iki gençliğinde" yaptığı yolculukların hikayesi. İlkinde Anadolu coğrafyası bir motosikletin üzerinde kat edilirken, ikincisinde küçük bir tekne sahne alıyor. (İlkinde Anadolu coğrafyasını bir motosiklet üzerinde kat ederken, ikincisinde küçük bir tekneyle yola çıkıyor.) İşin ilginç yanı, bir noktadan sonra iki yolculuk da, içsel bir aydınlanmaya vesile oluyor. Aslında Doğu Ergil'in hayata bakışı son derece kalender... Ömrü boyunca hayatın ve maceranın peşi sıra giden Ergil, ilk yolculuğuna, yaşamın anlamını sorguladığı çağlarında başlıyor. Tipik bir "beyaz Türk" ailenin, ele avuca sığmaz oğlunun "Anadolu gerçeği" ile tanışmasının hikayesi biraz bu. Okulda kendisine öğretilen Anadolu ile yol boyunca karşılaştığı realitenin çarpışması... Bu yolculuk boyunca Doğu Ergil, Oğuz Atayvari bir uyanışın içine adım atıyor. Anadolu'nun bazen bıktırıcı derecede yoğun misafirperverliğini, acıklı yoksulluğunu, manevi derinliğini, tevazuunu, tutuculuğunu, halden anlarlığını, bozkırını ve ormanını hep bu yolculuk esnasında deneyimliyor ve ruhunu Anadolu'nun bilgeliğiyle zenginleştiriyor. İlk gençlik macerasından damıttığı bu manevi derinlikleri, İstanbul'daki çevresinde deneyimlediği kültürel çeşitlilikle (çocukluğunu ve ilk gençliğini geçirdiği İstanbul'da iç içe old... tümünü göster
Ciltsiz, 160 sayfa
Mart2012 tarihinde, Ufuk Kitapları tarafından yayınlandı