İki insan. Biri İsveçli, diğeri Türk. Yaşamlarının son yıllarında karşılaşırlar. Onları yakınlaştıran şey, yaşamlarındaki çok özel bir boyuttur: Sürgün. İsveçli, derin bir varoluş krizi içinde sürekli olarak bir türlü yetişemediği yaşamın arkasından koşar. Türk ise, politik nedenlerle ülkesini terk etmiştir. Şimdi başka bir ülkede, başka bir toplumda ve başka bir kültürde yaşamını sürdürecektir. Kitap, aralarında güçlü bir dostluk gelişen bu iki sürgünün birbirinden çok farklı yollar izleyen yaşam serüvenlerini düşsel bir akış içinde ve yoğun bir şiirsellikle anlatıyor. Bu iki yaşam elbette sevinçler ve mutluluk pırıltılarıyla da dolu. Bu romanı okurken insanın temel varoluş sorunlarını, kişiyi insan yapan duygu ve davranışları çok yönlü katmanlarıyla birlikte yansıtan bir dünyanın içinde bulacaksınız kendinizi.
İki insan. Biri İsveçli, diğeri Türk. Yaşamlarının son yıllarında karşılaşırlar. Onları yakınlaştıran şey, yaşamlarındaki çok özel bir boyuttur: Sürgün. İsveçli, derin bir varoluş krizi içinde sürekli olarak bir türlü yetişemediği yaşamın arkasından koşar. Türk ise, politik nedenlerle ülkesini terk etmiştir. Şimdi başka bir ülkede, başka bir toplumda ve başka bir kültürde yaşamını sürdürecektir. Kitap, aralarında güçlü bir dostluk gelişen bu iki sürgünün birbirinden çok farklı yollar izleyen yaşam serüvenlerini düşsel bir akış içinde ve yoğun bir şiirsellikle anlatıyor. Bu iki yaşam elbette sevinçler ve mutluluk pırıltılarıyla da dolu. Bu romanı okurken insanın temel varoluş sorunlarını, kişiyi insan yapan duygu ve davranışları çok yönlü katmanlarıyla birlikte yansıtan bir dünyanın içinde bulacaksınız kendinizi.