Türkiyedeki çağdaş sanat ortamının gelişim sürecinde dönüm noktası sayılabilecek Uluslararası İstanbul Bienalinin kuruluşuna katkıda bulunan ve ilk iki etkinliğin genel koordinatörlüğünü üstlenen küratör ve sanat eleştirmeni Beral Madranın İstanbul, Venedik ve Kahire Bienalleri üzerine kaleme aldığı yazıları İki Yılda Bir Sanat başlığı altında derledik.İstanbul Bienalinin belleği olarak da anılabilecek ilk bölümdeki metinlere, bu etkinliklere katılan çeşitli sanatçı ve küratörlerle yapılmış söyleşiler eşlik ediyor. Bu bölümün, İstanbul Bienalinin kuruluşundan bu yana aldığı yolu görmek, bienal fikri etrafında yapılan tartışmaları ve görev alan küratörlerin yöntem farklılıklarını değerlendirmek bakımından özellikle önemli olduğunu düşünüyoruz.İkinci bölüm, Beral Madranın 43. Bienalden başlayarak bu yıl gerçekleştirilen 50. Bienale kadar kimi zaman sanat eleştirmeni, kimi zamansa Türkiye Pavyonu küratörü olarak katıldığı Venedik Bienalleri üzerine yazdığı yazılardan oluşuyor.İki Yılda Bir Sanatın son bölümü, 7. Kahire Bienaline konuşmacı olarak katılan Beral Madranın bu etkinlik hakkındaki düşünce ve gözlemlerini içeren uzun ve çok yönlü bir metinden oluşuyor.Çağdaş sanatın son 15 yılda farklı coğrafyalarda, farklı toplumsal algı ve tepki süreçlerinde kat ettiği yolu yakından izlemek olanağı veren bu metinleri kitaplaştırmanın Türkiye sanat ortamına düşünsel boyutta ivme kazandıracağına inanıyoruz.
Türkiyedeki çağdaş sanat ortamının gelişim sürecinde dönüm noktası sayılabilecek Uluslararası İstanbul Bienalinin kuruluşuna katkıda bulunan ve ilk iki etkinliğin genel koordinatörlüğünü üstlenen küratör ve sanat eleştirmeni Beral Madranın İstanbul, Venedik ve Kahire Bienalleri üzerine kaleme aldığı yazıları İki Yılda Bir Sanat başlığı altında derledik.İstanbul Bienalinin belleği olarak da anılabilecek ilk bölümdeki metinlere, bu etkinliklere katılan çeşitli sanatçı ve küratörlerle yapılmış söyleşiler eşlik ediyor. Bu bölümün, İstanbul Bienalinin kuruluşundan bu yana aldığı yolu görmek, bienal fikri etrafında yapılan tartışmaları ve görev alan küratörlerin yöntem farklılıklarını değerlendirmek bakımından özellikle önemli olduğunu düşünüyoruz.İkinci bölüm, Beral Madranın 43. Bienalden başlayarak bu yıl gerçekleştirilen 50. Bienale kadar kimi zaman sanat eleştirmeni, kimi zamansa Türkiye Pavyonu küratörü olarak katıldığı Venedik Bienalleri üzerine yazdığı yazılardan oluşuyor.İki Yılda Bir Sanatın son bölümü, 7. Kahire Bienaline konuşmacı olarak katılan Beral Madranın bu etkinlik hakkındaki düşünce ve gözlemlerini içeren uzun ve çok yönlü bir metinden oluşuyor.Çağdaş sanatın son 15 yılda farklı coğrafyalarda, farklı toplumsal algı ve tepki süreçlerinde kat ettiği yolu yakından izlemek olanağı veren bu metinleri kitaplaştırmanın Türkiye sanat ortamına düşünsel boyutta ivme kazandıracağına inanıyoruz.