İletişim teknolojisindeki gelişmeler, bir yandan insanlara büyük rahatlık ve konfor sunarken diğer taraftan da suçların daha kolay işlenmesine yol açmıştır. Bunun yanında aynı teknoloji, suç işlemesinin önlenmesinde ve işlenmiş suçların aydınlatılmasında büyük kolaylık ve etkinlik getirmiştir. İletişimin denetlenmesi suretiyle suçla mücadele, aynı zamanda bireylerin özel hayatı ve haberleşme özgürlüğü ile de yakından ilişkili bir konudur. Bu alanda yapılacak yasal düzenlemelerin başta Anayasada, AİHSnde ve AİHM kararlarında belirlenen kriterlere uygun olması gerekmektedir.1990lı yılların başında pek çok Avrupa ülkesinde iletişim teknolojisinin suçla mücadelede kullanılmasının esas ve usulleri belirtilen kriterlere uygun olarak yasalarla düzenlemiştir. Ülkemizde ise iletişimin denetlenmesi yöntemi uzun yıllardan beri kolluk güçleri tarafından suçların aydınlatılmasında ve suç işlenmesinin önlenmesinde kullanılmasına rağmen, bunun esas ve usulleri konusunda yeterli yasal düzenlemeler bulunmuyordu. Nihayet 2005 yılında CMK ile adlî amaçlı iletişimin denetlenmesi ve 5397 sayılı Kanunla da istihbarî amaçlı iletişimin denetlenmesi düzenlenmiştir.Bu çalışmada Türk mevzuatı ve uygulamasında iletişimin adlî ve istihbarî amaçlarla denetlenmesi konusu tüm ayrıntılarıyla incelenmektedir. Ayrıca konuyla ilgili yasal düzenlemelerin ve uygulamanın AİHS ve AİHM içtihatlarına uygunluğu analiz edilmektedir. Mevzuat ve uygulamamızla ilgili bazı sorunlar tespit edilmekte ve bunların çözümüne ilişkin öneriler getirilmektedir.İletişim Denetlenmesi Kitabında Yer Alan Konu Başlıkları * Kitapta aşağıda yer alan soruların cevaplarını ve çok daha fazlasını bulabilirsiniz * İletişimin Denetlenmesi Hangi İşlemleri Kapsamaktadır? * İletişimin Dinlenmesi, Tespiti, Kaydı ve Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi Ne Anlama Gelmektedir? * Kimlerin İletişimi Denetlenebilir? * İletişimi Denetlemeye Yetkili Güvenlik Birimleri Hangileridir? * İletişimin Denetlenmesine Hangi Koşulların Varlığı Halinde Karar Verilir? * İletişimin Denetlenmesine Kim Karar Verir? * Adli ve İstihbari Amaçlı İletişimin Denetlenmesinin Farkları Nelerdir? * Hangi Suçların İşlenmesi Halinde ya da Hangi Suçların Önlenmesi Amacıyla İletişim Denetlenebilir? * Tüm Ülke Düzeyinde İletişim Denetlenebilir mi? * Herkesin Telefonlarının Dinlenmesini Yasaklayan ve Engelleyen Düzenlemeler Var mıdır? * Milletvekillerinin, Müsteşarların, Valileri, Kaymakamların, Hâkimlerin ya da Avukatların Telefonları Dinlenebilir mi? * Kamu Kurumlarının Telefonlarının Dinlenmesi Mümkün müdür * Yasadışı Telefon Dinlemenin Yaptırımı Var mıdır? Nedir? * Özel Bireyler ya da Gazeteciler, Başkalarının Telefonlarını Dinleyebilir mi? * Telefonların Dinlenmesi Sonucu Elde Edilen Bilgiler Mahkemede Delil Olarak Kullanılabilir mi? * Ülkemizdeki Yasal Düzenlemeler Avrupa İnsan Hakları Normlarına Ne Kadar Uyumludur. * Gelişmiş Demokrasilerde İletişimin Denetlenmesi Uygulanmakta mıdır? * Cep Telefonlarının Yerinin Tespiti Hangi Hallerde Yapılabilir. * Bir Kişi Telefonunun Dinlendiğinden Haberdar Olabilir mi? Dinleme Yapıldığı Kendisine Bildirilir mi? * Telefonu Dinlenene Bir Kişinin Yasal Hakları Nelerdir? Nerelere Başvurabilir? * Özel ve Mahrem Konuşmaların Gazetelerde Yayınlanması Yasal Mıdır? * Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukukunda İletişimin Denetlenmesi * Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi * Türk Hukukunda Önleme Amaçlı İletişimin Denetlenmesi * Avrupa İnsan Hakları Hukukunda İletişimin Denetlenmesi ve Bu Bağlamda Türk Hukukundaki Düzenlemelerin Analizi
İletişim teknolojisindeki gelişmeler, bir yandan insanlara büyük rahatlık ve konfor sunarken diğer taraftan da suçların daha kolay işlenmesine yol açmıştır. Bunun yanında aynı teknoloji, suç işlemesinin önlenmesinde ve işlenmiş suçların aydınlatılmasında büyük kolaylık ve etkinlik getirmiştir. İletişimin denetlenmesi suretiyle suçla mücadele, aynı zamanda bireylerin özel hayatı ve haberleşme özgürlüğü ile de yakından ilişkili bir konudur. Bu alanda yapılacak yasal düzenlemelerin başta Anayasada, AİHSnde ve AİHM kararlarında belirlenen kriterlere uygun olması gerekmektedir.1990lı yılların başında pek çok Avrupa ülkesinde iletişim teknolojisinin suçla mücadelede kullanılmasının esas ve usulleri belirtilen kriterlere uygun olarak yasalarla düzenlemiştir. Ülkemizde ise iletişimin denetlenmesi yöntemi uzun yıllardan beri kolluk güçleri tarafından suçların aydınlatılmasında ve suç işlenmesinin önlenmesinde kullanılmasına rağmen, bunun esas ve usulleri konusunda yeterli yasal düzenlemeler bulunmuyordu. Nihayet 2005 yılında CMK ile adlî amaçlı iletişimin denetlenmesi ve 5397 sayılı Kanunla da istihbarî amaçlı iletişimin denetlenmesi düzenlenmiştir.Bu çalışmada Türk mevzuatı ve uygulamasında iletişimin adlî ve istihbarî amaçlarla denetlenmesi konusu tüm ayrıntılarıyla incelenmektedir. Ayrıca konuyla ilgili yasal düzenlemelerin ve uygulamanın AİHS ve AİHM içtihatlarına uygunluğu analiz edilmektedir. Mevzuat ve uygulamamızla ilgili bazı sorunlar tespit edilmekte ve bunların çözümüne ili... tümünü göster