İletişim, kendi başına ne ekmek ne eğlence ne açlık ne de tokluk üretir. Bütün bunlar örgütlü insan ilişkileri düzeninde ancak iletişimle üretilebilir. Kendi yaşam koşullarını kendisi ve dışıyla kurduğu iletişim ilişkileriyle gerçekleştiren insan, böylece hem efendilik ve kölelik hem de başkaldırı ve boyun eğdirme durumlarını yaratır, korur, geliştirir ve değiştirir. Günlük yaşamın rekabet ve dayanışma, umut ve umutsuzluk, ezme ve ezilme, soğuk ve sıcak savaşlarla süregittiğini vurgulayan Profesör İrfan Erdoğan bu kitabında örgütlü baskı, boyunsundurma, boyunsunma ve mücadelelerdeki insanı anlatıyor.İletişim, Egemenlik Mücadeleye Giriş, kendisinin günlük yaşam içindeki yerini ve ilişkilerini anlamak isteyenin el kitabı... Kitapta kişinin kendi sömürüsüne katılışından egemenlik ve mücadeleye; aile biriminden çalışma pazarındaki aç bırakılma terörüne; yoksun bırakma ve yoksun bırakılmışlıktan sistemin ideolojik pazarlamasına; yüz yüze iletişimden ekonomik ve siyasal egemenliğin ve emperyalizmin pazarlamasını yapan kitle iletişimine; Anadolunun bağımsızlık mücadelesinden 1990larda küreselleşme, postmodernlik ve sürdürülebilir kalkınma örtüsü altında gizlenen yenisömürgecilikte bütünleşmeye kadar ciddi eleştirilerle dolu bir yapıt. Sadece bir ders kitabı değil, herkesin kitabı.
İletişim, kendi başına ne ekmek ne eğlence ne açlık ne de tokluk üretir. Bütün bunlar örgütlü insan ilişkileri düzeninde ancak iletişimle üretilebilir. Kendi yaşam koşullarını kendisi ve dışıyla kurduğu iletişim ilişkileriyle gerçekleştiren insan, böylece hem efendilik ve kölelik hem de başkaldırı ve boyun eğdirme durumlarını yaratır, korur, geliştirir ve değiştirir. Günlük yaşamın rekabet ve dayanışma, umut ve umutsuzluk, ezme ve ezilme, soğuk ve sıcak savaşlarla süregittiğini vurgulayan Profesör İrfan Erdoğan bu kitabında örgütlü baskı, boyunsundurma, boyunsunma ve mücadelelerdeki insanı anlatıyor.İletişim, Egemenlik Mücadeleye Giriş, kendisinin günlük yaşam içindeki yerini ve ilişkilerini anlamak isteyenin el kitabı... Kitapta kişinin kendi sömürüsüne katılışından egemenlik ve mücadeleye; aile biriminden çalışma pazarındaki aç bırakılma terörüne; yoksun bırakma ve yoksun bırakılmışlıktan sistemin ideolojik pazarlamasına; yüz yüze iletişimden ekonomik ve siyasal egemenliğin ve emperyalizmin pazarlamasını yapan kitle iletişimine; Anadolunun bağımsızlık mücadelesinden 1990larda küreselleşme, postmodernlik ve sürdürülebilir kalkınma örtüsü altında gizlenen yenisömürgecilikte bütünleşmeye kadar ciddi eleştirilerle dolu bir yapıt. Sadece bir ders kitabı değil, herkesin kitabı.