Resûl-ü Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in:
“Allah Teâlâ (c.c) bir insana hayır vermeyi murat ettiği zaman onu dinin de anlayışlı kılar,” buyurduğunu unutarak dinimizi öğrenmenin gayretinde bulunmadık.
Aklımızın ve nefsimizin arzuları doğrultusunda hayatımızı yaşamaya başlayınca, dinimizden uzak kaldık.
Dinimize hakaret edenlere veya dinimizi bize çarpık bir anlayışla anlatanlara iltifat ederek, gaflet kuyusunun dibine doğru hızla yuvarlanmaya başladık.
Düştüğümüz bu sapıklık ve şaşkınlık bataklığından kurtuluşumuzun, tevhid ilmini tahsil etmekle mümkün olacağını bilemedik.
Dinde anlayış sahibi olmalıyız.
Sesi gür çıkanların, hitabeti düzgün olanların aldatıcı sözlerinin bizleri aldatmasına imkân vermemeliyiz.
Kur’an ve sünnette beyan edilen hakikat ve hikmetleri keşfederek, ruhumuzu ve aklımızı nur kaynağı haline getirip, bizi Hakk’a ulaştıracak olan yoldaki engelleri birer birer devirerek, yaratılış gayemize ulaşmanın gayretinde olmalıyız.
Resûl-ü Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in:
“Allah Teâlâ (c.c) bir insana hayır vermeyi murat ettiği zaman onu dinin de anlayışlı kılar,” buyurduğunu unutarak dinimizi öğrenmenin gayretinde bulunmadık.
Aklımızın ve nefsimizin arzuları doğrultusunda hayatımızı yaşamaya başlayınca, dinimizden uzak kaldık.
Dinimize hakaret edenlere veya dinimizi bize çarpık bir anlayışla anlatanlara iltifat ederek, gaflet kuyusunun dibine doğru hızla yuvarlanmaya başladık.
Düştüğümüz bu sapıklık ve şaşkınlık bataklığından kurtuluşumuzun, tevhid ilmini tahsil etmekle mümkün olacağını bilemedik.
Dinde anlayış sahibi olmalıyız.
Sesi gür çıkanların, hitabeti düzgün olanların aldatıcı sözlerinin bizleri aldatmasına imkân vermemeliyiz.
Kur’an ve sünnette beyan edilen hakikat ve hikmetleri keşfederek, ruhumuzu ve aklımızı nur kaynağı haline getirip, bizi Hakk’a ulaştıracak olan yoldaki engelleri birer birer devirerek, yaratılış gayemize ulaşmanın gayretinde olmalıyız.
284 sayfa