Nedim Gürsel, küçük bir Anadolu kentinden İstanbulda birokula daimî yatılı gelen henüz on altısında bir öğrencinin altüstolan dünyasına götürüyor okuru. Çocukluğundan, çocukluğunun mekânlarından koparken yüreğine dolan hüzünlere, erişkinlerin dünyasındaki ürkek ilk adımlara, o güne kadar yaşanmışlıklar hızla sislere gömülürken büyük şehrin, bin yıllık Osmanlı payitahtının bütün görkemiyle hayal dünyasını ele geçirip gözlerini kamaştırışına... Anneden bu ilk ayrılışa. Kadın bedeniyle ilk temasa. İstanbula, başını döndüren bu inanılmaz şehre...Ve okur, hem yazarın belleğinin derinliklerinde, çocukluğunbüyülü dünyasında, hem de kentin çamurlu, dar sokaklarında,tarihin ve coğrafyanın kesiştiği bir âlemde buluyor kendini.
Nedim Gürsel, küçük bir Anadolu kentinden İstanbulda birokula daimî yatılı gelen henüz on altısında bir öğrencinin altüstolan dünyasına götürüyor okuru. Çocukluğundan, çocukluğunun mekânlarından koparken yüreğine dolan hüzünlere, erişkinlerin dünyasındaki ürkek ilk adımlara, o güne kadar yaşanmışlıklar hızla sislere gömülürken büyük şehrin, bin yıllık Osmanlı payitahtının bütün görkemiyle hayal dünyasını ele geçirip gözlerini kamaştırışına... Anneden bu ilk ayrılışa. Kadın bedeniyle ilk temasa. İstanbula, başını döndüren bu inanılmaz şehre...Ve okur, hem yazarın belleğinin derinliklerinde, çocukluğunbüyülü dünyasında, hem de kentin çamurlu, dar sokaklarında,tarihin ve coğrafyanın kesiştiği bir âlemde buluyor kendini.
104 sayfa