Crissy Phillips, on beş dakikadır bir restoranın otoparkında durmuş düşünüyordu. Nasıl olmuştu da buraya gelmeye razı olmuştu? Hayır, içeriye girmeyecekti. Girdiği takdirde kendini bağışlamış olurdu ki, bunu yapmaya hazır değildi. Aslında kendini bağışlaması için birçok nedeni vardı. Gençti, hatta çocuk yaştaydı. O dönemde yapılacak en doğru şeyi yapmıştı. Kendi yerinde başkası olsa o da aynı şeyi yapardı.
O halde sorun neydi? Neden bunca yıldır kendini cezalandırıp duruyordu? Neden erkeklerle birlikte olmuyor, kendini mutlu edecek, eğlendirecek şeylerden uzak duruyor ve sadece çalışıyordu?
Döndü ve restoranın girişine baktı. Ne zaman kendini cezalandırmaktan vazgeçecekti? Ya da vazgeçebilecek miydi?
Crissy Phillips, on beş dakikadır bir restoranın otoparkında durmuş düşünüyordu. Nasıl olmuştu da buraya gelmeye razı olmuştu? Hayır, içeriye girmeyecekti. Girdiği takdirde kendini bağışlamış olurdu ki, bunu yapmaya hazır değildi. Aslında kendini bağışlaması için birçok nedeni vardı. Gençti, hatta çocuk yaştaydı. O dönemde yapılacak en doğru şeyi yapmıştı. Kendi yerinde başkası olsa o da aynı şeyi yapardı.
O halde sorun neydi? Neden bunca yıldır kendini cezalandırıp duruyordu? Neden erkeklerle birlikte olmuyor, kendini mutlu edecek, eğlendirecek şeylerden uzak duruyor ve sadece çalışıyordu?
Döndü ve restoranın girişine baktı. Ne zaman kendini cezalandırmaktan vazgeçecekti? Ya da vazgeçebilecek miydi?
Crissy Phillips on yedi yaşındayken hamile kalmış ve bebeğini evlatlık vermiştir. Hiç görüşmemiş sadece her doğum gününde eğitim fonuna para yatırmıştır. Oğlunun yeni ailesinin bir parçası olmak istememiş kendisini cezalandırmıştır. Spor salonu işletir. Altı tane spor salonu olan başarılı bir iş kadınıdır. Kararsız kalmaktan, kendisini güvensiz hissetmekten nefret eder. Fakat randevusu için bir türlü kendini hazır hissetmez. Hep çocuğunu evlatlık verdiği için cezalandırılması gerektiğini düşünmüştür. On üç yıl sonra oğlu Brandon ile tanışmak ister. Oğlunun ailesi Brandon'un kökleri ile bağlantısını hissetmesinin olumlu yansıyacağını düşündüğü için Brandon'un koruyucu babasının kardeşi Josh yardımcı olur.
Josh Daniels doktordur. Pediyatrik onkologdur. Başkalarının almak istemediği zor vakaları alıp günlerini mucize arayarak geçirir. Dört yıl önce eşi kanserden ölmüştür. Yoğun işinin arasına gizlenip kimse ile görüşmez. Eşini kaybetmek kendisini mahvetmiştir. Bir daha aşık olup yeniden riske girmek istemez. Fakat Crissy'den etkilenir. Brandon ile tanıştıktan sonra Crissy'nin iyi olup olmadığına bakmak için evine gider ve geceyi birlikte geçirirler.
Crissy Josh oğlunun amcası olduğundan işler yolunda gitmezse zor durumda kalmamak için arkadaş kalmalarını ister. Tabi ki dayanamazlar.
Josh Crissy'i düşünmekten kendini alamaz. Crissy'de aynı durumdadır. Fakat Josh kendisinden başka kimseyi sevmemesini söyleyen karısının ölümünden sonra yeniden başlamaya hakkı olmadığını düşünür. Bu yüzden hamile olan Crissy ile işleri batırır. Sonunda aklı başına gelir ve Crissy'nin hayatı boyunca beklediği kadın olduğunu anlar.
Brandon'un koruyucu ailesi harikaydı. Crissy'nin kendilerine ihtiyaçları olduğunu düşünmeleri hep davet etmeleri çok güzeldi. Örgü kursundan üç arkadaşın hepsinin hamile olması güzeldi. En az beğendiğim bu kitap oldu.
222 sayfa
1Ekim2015 tarihinde, harlequin tarafından yayınlandı