Mark Lilla şu anda Amerikada Avrupalı entelektüeller üzerine yorum yapan en parlak isim -aynı zamanda hem kolay anlaşılır, hem de derinlikli bir üsluba sahip ki bu da kolay kolay elde edilebilecek bir meziyet değil.- Paul Berman-Mark Lilla, zamanımızın kültürel kahramanları haline gelen politik düşünürlere ilişkin çok ciddi ve çok zekice bir kitap yazmış. Birçok durumda Lilla bu düşünürlerin görüşlerini, kendilerinin sunabildiklerinden daha iyi bir biçimde sunmayı başarıyor.- Avishai Margalit-Tiranlık musibeti karşısında en duyarlı kesimi oluşturması gereken entelektüeller nasıl olur da özgürlük ve bağımsız soruşturma ideallerine ihanet edebilirlerdi? İnsanlara uygulanan baskıyı ve insanların ıstırabını arttıran politik duruşları nasıl benimseyebilirlerdi? Sunduğu Martin Heidegger, Carl Schmitt, Walter Benjamin, Alexandre Kojeve, Michel Foucault ve Jacques Derrida portrelerinde Mark Lilla, 20. yüzyılda yaşanan politik sarsıntıların, içinde yaşadıkları dönemin ideolojilerine körü körüne kapılarak vahşete, baskıya ve devlet terörüne gözlerini kapayan önemli düşünürlerin bu sakat politik duruşlarını nasıl biçimlendirdiklerini gözler önüne seriyor.Mark Lillanın sunduğu portreler, kendi tutkuları üzerinde hakimiyet kuramayan entelektüellerin kendi tutkularının hakimiyeti altına girerek, pek de vakıf olmadıkları bir politik alana sürüklenebileceklerini ve bunun da entelektüel ve politik yaşamlarımız için çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini ortaya koyuyor.
Mark Lilla şu anda Amerikada Avrupalı entelektüeller üzerine yorum yapan en parlak isim -aynı zamanda hem kolay anlaşılır, hem de derinlikli bir üsluba sahip ki bu da kolay kolay elde edilebilecek bir meziyet değil.- Paul Berman-Mark Lilla, zamanımızın kültürel kahramanları haline gelen politik düşünürlere ilişkin çok ciddi ve çok zekice bir kitap yazmış. Birçok durumda Lilla bu düşünürlerin görüşlerini, kendilerinin sunabildiklerinden daha iyi bir biçimde sunmayı başarıyor.- Avishai Margalit-Tiranlık musibeti karşısında en duyarlı kesimi oluşturması gereken entelektüeller nasıl olur da özgürlük ve bağımsız soruşturma ideallerine ihanet edebilirlerdi? İnsanlara uygulanan baskıyı ve insanların ıstırabını arttıran politik duruşları nasıl benimseyebilirlerdi? Sunduğu Martin Heidegger, Carl Schmitt, Walter Benjamin, Alexandre Kojeve, Michel Foucault ve Jacques Derrida portrelerinde Mark Lilla, 20. yüzyılda yaşanan politik sarsıntıların, içinde yaşadıkları dönemin ideolojilerine körü körüne kapılarak vahşete, baskıya ve devlet terörüne gözlerini kapayan önemli düşünürlerin bu sakat politik duruşlarını nasıl biçimlendirdiklerini gözler önüne seriyor.Mark Lillanın sunduğu portreler, kendi tutkuları üzerinde hakimiyet kuramayan entelektüellerin kendi tutkularının hakimiyeti altına girerek, pek de vakıf olmadıkları bir politik alana sürüklenebileceklerini ve bunun da entelektüel ve politik yaşamlarımız için çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini ortaya koyuyor.
daha önce paradigma yayınevi tarafından "pervasız dahiler" olarak çevrilmiştir.