İlkyaz Şakası, birikimini çeşitli yazınsal türlerde sürdüren Kemal Gündüzalpin, toplumsal gerçeklerin ve ağır yenilgilerin sıkıştırdığı yokluk ve yoksunluk içindeki insanların yarım kalmış aşklarını, ansızın gelen ayrılıklarını, ağlatı düzeyine varan acı ve hüzünlerini, yalnızlıklarını, bireysel tökezlemelerini, yenilgiyle birlikte ürkek kaçışlarını ve bunların yanı sıra yaşama tutunmak için alttan alta sessiz direnişlerini de anlattığı ilk öykü kitabı. Neyi nasıl yazacağını bilen Kemal Gündüzalpin, derin içe dönüşler ve geçmiş sorgulamalarını zemine oturtarak yarattığı bu özel öykü dünyası sayesinde kendi kuşağı ve günümüz öykücüleri arasındaki yerini alacağını biliyoruz. ***Gidiyorum!.. Evet, çat kapı gidiyorum bu sabah; hoşça kal demeden, senin başucuna gelmeden, çocukların sabah uykusundaki güzelliklerine doyasıya bakmadan çekip gitmek niyetindeyim. Niyeti falan kalmadı gerçi. Kaçıyorum işte... Dağlara gidiyorum, kendi dağlarıma; içimde kabarıp duran, özlediğim dağlara... Özgürlüğe doğru!
İlkyaz Şakası, birikimini çeşitli yazınsal türlerde sürdüren Kemal Gündüzalpin, toplumsal gerçeklerin ve ağır yenilgilerin sıkıştırdığı yokluk ve yoksunluk içindeki insanların yarım kalmış aşklarını, ansızın gelen ayrılıklarını, ağlatı düzeyine varan acı ve hüzünlerini, yalnızlıklarını, bireysel tökezlemelerini, yenilgiyle birlikte ürkek kaçışlarını ve bunların yanı sıra yaşama tutunmak için alttan alta sessiz direnişlerini de anlattığı ilk öykü kitabı. Neyi nasıl yazacağını bilen Kemal Gündüzalpin, derin içe dönüşler ve geçmiş sorgulamalarını zemine oturtarak yarattığı bu özel öykü dünyası sayesinde kendi kuşağı ve günümüz öykücüleri arasındaki yerini alacağını biliyoruz. ***Gidiyorum!.. Evet, çat kapı gidiyorum bu sabah; hoşça kal demeden, senin başucuna gelmeden, çocukların sabah uykusundaki güzelliklerine doyasıya bakmadan çekip gitmek niyetindeyim. Niyeti falan kalmadı gerçi. Kaçıyorum işte... Dağlara gidiyorum, kendi dağlarıma; içimde kabarıp duran, özlediğim dağlara... Özgürlüğe doğru!
Toplumsal gerçeklerin ve ağır yenilgilerin sıkıştırdığı yokluk ve yoksunluk içindeki yarım kalmış insanların yarım kalmış aşklarınnı, ansızın ayrılışlarını, ağlatı üzerine varan acı ve hüzünlerini, bireysel tökezlemelerini, ürkek kaçışlarını ve yaşama tutunma çabalarını dile getiren bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Entellektüel birikiminize mutlaka bir şey katacaktır.