İmam-Hatip Liseleri, Türkiye de sağlıklı din eğitiminin bir yansımasıdır. Bu okullar toplumsal arz-talep dengesi çerçevesinde gelişimlerini devam ettirmişlerdir. İHL lerin toplumu bütünleştirme noktasında gördüğü işlevlerini daha iyi yerine getirebilmesi için, sağduyu ile gerginliklere ve karışıklıklara yol açmadan objektif olarak ele alınması, eksik ve aksayan yönlerinin giderilmesi gerekmektedir.İHL ler üzerinde yürütülen tartışmalar, bu okulların varlıkları ile ilgili değil de, verdiği eğitim-öğretimin nitelikleri noktasında olduğu taktirde son derece önemli bir açılım sağlanacaktır. İmam-Hatip Liseleri ile ilgili tartışmalar aslında Türkiye de ciddi bir din eğitimi probleminin varlığını bize göstermektedir. Mevcut durum itibariyle Türkiye de yaşananların bir benzerini, dünyanın hiçbir ülkesinde görmek mümkün değildir. Çünkü Türkiye dışında, din eğitimi meselesi varlığı ititbariyle değil, nasıl uygulanabirliği yönüyle ele alınmış ve sağlıklı çözümler üretilmiştir. Türkiye de yaşananlar ise, toplumsal taleolerin dikkate alınmadığı bir mecrada yürüyülmektedir. İHL ler açıldığı ilk günden itibaren gelişimini sürdürerek talep ve ihtiyaçları karşılama noktasında ciddi bir işlev görmüştür ve görmeye de devam etmektedir. İHl lerin bu işlevlerini daha iyi yerine getirebilmesi için, objektif ve talepleri karşılayacak şekilde yeniden ele alınması ve sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.
İmam-Hatip Liseleri, Türkiye de sağlıklı din eğitiminin bir yansımasıdır. Bu okullar toplumsal arz-talep dengesi çerçevesinde gelişimlerini devam ettirmişlerdir. İHL lerin toplumu bütünleştirme noktasında gördüğü işlevlerini daha iyi yerine getirebilmesi için, sağduyu ile gerginliklere ve karışıklıklara yol açmadan objektif olarak ele alınması, eksik ve aksayan yönlerinin giderilmesi gerekmektedir.İHL ler üzerinde yürütülen tartışmalar, bu okulların varlıkları ile ilgili değil de, verdiği eğitim-öğretimin nitelikleri noktasında olduğu taktirde son derece önemli bir açılım sağlanacaktır. İmam-Hatip Liseleri ile ilgili tartışmalar aslında Türkiye de ciddi bir din eğitimi probleminin varlığını bize göstermektedir. Mevcut durum itibariyle Türkiye de yaşananların bir benzerini, dünyanın hiçbir ülkesinde görmek mümkün değildir. Çünkü Türkiye dışında, din eğitimi meselesi varlığı ititbariyle değil, nasıl uygulanabirliği yönüyle ele alınmış ve sağlıklı çözümler üretilmiştir. Türkiye de yaşananlar ise, toplumsal taleolerin dikkate alınmadığı bir mecrada yürüyülmektedir. İHL ler açıldığı ilk günden itibaren gelişimini sürdürerek talep ve ihtiyaçları karşılama noktasında ciddi bir işlev görmüştür ve görmeye de devam etmektedir. İHl lerin bu işlevlerini daha iyi yerine getirebilmesi için, objektif ve talepleri karşılayacak şekilde yeniden ele alınması ve sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.