"Bu kitapla amacımız elbet bir takım suçlamalara maruz kalan emniyetçileri ve elbette Ergenekon sanıklarını aklamaya çalışmak değildi. Kısaca, “Kral çıplak” diyenlerin başlarına ne geldiğini göstermek istedik. Çünkü maalesef bunu yapan medya organları ya da gazeteciler yok denecek kadar az. Var olanlar da ekonomik ya da ideolojik gerekçelerle türlü biçimlerde sansürlenerek susturulmuş durumda. Bu yüzdendir ki son dönemde Ergenekon ve benzeri soruşturmalara ilişkin yazılan kitapların sayısında ciddi bir artış görülüyor. Haber yazamadığı için kitap yazanların yanı sıra, yazılan yanlı ve “rıza üretimi” gerçekleştirmek maksadıyla yapılan haberlerin derlendiği kitaplar da mevcut elbette. Ancak görünen o ki, kravatlı vesayet iddiaları artarsa haber yapılamayan ülkede belki kitap yazmak değil ama okuyucuya ulaştırmak hayli zor olacakmış gibi görünüyor."
Ahmet Şık
"Bu kitapla amacımız elbet bir takım suçlamalara maruz kalan emniyetçileri ve elbette Ergenekon sanıklarını aklamaya çalışmak değildi. Kısaca, “Kral çıplak” diyenlerin başlarına ne geldiğini göstermek istedik. Çünkü maalesef bunu yapan medya organları ya da gazeteciler yok denecek kadar az. Var olanlar da ekonomik ya da ideolojik gerekçelerle türlü biçimlerde sansürlenerek susturulmuş durumda. Bu yüzdendir ki son dönemde Ergenekon ve benzeri soruşturmalara ilişkin yazılan kitapların sayısında ciddi bir artış görülüyor. Haber yazamadığı için kitap yazanların yanı sıra, yazılan yanlı ve “rıza üretimi” gerçekleştirmek maksadıyla yapılan haberlerin derlendiği kitaplar da mevcut elbette. Ancak görünen o ki, kravatlı vesayet iddiaları artarsa haber yapılamayan ülkede belki kitap yazmak değil ama okuyucuya ulaştırmak hayli zor olacakmış gibi görünüyor."
Ahmet Şık
384 sayfa