Modern bilim, dinozorlar ile Eski Mısırlıların aynı çağda yaşadığı, güneşin dünyanın çevresinde döndüğü ve tüm canlıların ilahi bir güç tarafından yaratılmış olduğu gibi dinsel açıklamaları geçersiz kılmış olmasına karşın bugün neden insanlar hâlâ bu öğretilerin peşinden gitmeyi sürdürüyorlar?
New York Times gazetesi köşe yazarlarından Nicholas Wade bu kitabında dinin nasıl ortaya çıktığı, geçmişte ve günümüzde toplum içerisinde nasıl bir rol oynadığı ve gelecekte hangi biçimleri alabileceği konusundaki düşüncelerini sizlerle paylaşıyor.
Dinin ilkel toplumların müzik, dans ve trans pratiklerinden doğduğunu vurgulayan Nicholas Wade, Richard Dawkins gibi "azılı" ateistleri dinin tarih boyunca insan toplumlarının hayatta kalmasına yaptığı önemli katkıyı küçümsemekle eleştiriyor. "Şimdiye kadar, bir dini olmadan uzun süre hayatta kalmış hiçbir toplum yoktur. Sovyetler Birliği yalnızca 70 yıl dayanabilmiştir," diyen Wade'e göre, din insan toplumlarına evrimsel bir üstünlük kazandırmıştır.
Günümüzde organize dinler bilimle daha uyumlu yeni inanç biçimlerinin oluşumunu engellemektedir, ama gelecek, evrim kuramı gibi bilimsel ilerlemeleri kendi öğretisine dahil eden yeni dinlerin doğuşuna sahne olacak gibi görün-mektedir
İnanç içgüdüsü, tabiri caizse, ateizme "içeriden" bir eleştiri. Batı'da ateistler ile dindarlar arasındaki tartışmalara yabancı olmayan Türk okuru bu kitabı ilgiyle okuyacak.
Modern bilim, dinozorlar ile Eski Mısırlıların aynı çağda yaşadığı, güneşin dünyanın çevresinde döndüğü ve tüm canlıların ilahi bir güç tarafından yaratılmış olduğu gibi dinsel açıklamaları geçersiz kılmış olmasına karşın bugün neden insanlar hâlâ bu öğretilerin peşinden gitmeyi sürdürüyorlar?
New York Times gazetesi köşe yazarlarından Nicholas Wade bu kitabında dinin nasıl ortaya çıktığı, geçmişte ve günümüzde toplum içerisinde nasıl bir rol oynadığı ve gelecekte hangi biçimleri alabileceği konusundaki düşüncelerini sizlerle paylaşıyor.
Dinin ilkel toplumların müzik, dans ve trans pratiklerinden doğduğunu vurgulayan Nicholas Wade, Richard Dawkins gibi "azılı" ateistleri dinin tarih boyunca insan toplumlarının hayatta kalmasına yaptığı önemli katkıyı küçümsemekle eleştiriyor. "Şimdiye kadar, bir dini olmadan uzun süre hayatta kalmış hiçbir toplum yoktur. Sovyetler Birliği yalnızca 70 yıl dayanabilmiştir," diyen Wade'e göre, din insan toplumlarına evrimsel bir üstünlük kazandırmıştır.
Günümüzde organize dinler bilimle daha uyumlu yeni inanç biçimlerinin oluşumunu engellemektedir, ama gelecek, evrim kuramı gibi bilimsel ilerlemeleri kendi öğretisine dahil eden yeni dinlerin doğuşuna sahne olacak gibi görün-mektedir
İnanç içgüdüsü, tabiri caizse, ateizme "içeriden" bir eleştiri. Batı'da ateistler ile dindarlar arasındaki tartışmalara yabancı olmayan Türk okuru bu kitabı ilgiyle okuyacak.
Karton Cilt, 392 sayfa
2012 tarihinde, Say Yayınları tarafından yayınlandı