İnsan ilişkilerinin temeli dile dayanmaktadır. Bu sebeple bütün hayat deneyi ister istemez dile yansır. Sabahtan akşama kadar konuşan, bütün duygu, düşünce ve hareketlerini dil ile ifade eden insan, dili kendi varlığına uydurur. Biz dil sayesinde bizden çok önce yaşamış insanlarla ilişki kurabildiğimiz gibi, bizden çok uzakta yaşayan insanlarla da görüşmeden analaşabiliriz. Dil zaman ve mekân engellerini aşarak insanlar arasında duygu ve düşünce ortaklığını gerçekleştirir. Milletin bütün bireylerini ve her yeni nesli tarihin en eski kaynaklarına kadar götüren ve onlarla millî tarih arasında köprü kuran tek araç dildir.Elinizdeki kitapta dilin kullanım alanlarıyla ilgili yazılar yer almaktadır. Bunlardan bir kısmı dilin iletişim boyutuyla ilgili genel nitelikte yazılardır. Bir kısmı ise kültür-dil münasebetiyle ilgili olup Türkçenin sorunları üzerinedir.
İnsan ilişkilerinin temeli dile dayanmaktadır. Bu sebeple bütün hayat deneyi ister istemez dile yansır. Sabahtan akşama kadar konuşan, bütün duygu, düşünce ve hareketlerini dil ile ifade eden insan, dili kendi varlığına uydurur. Biz dil sayesinde bizden çok önce yaşamış insanlarla ilişki kurabildiğimiz gibi, bizden çok uzakta yaşayan insanlarla da görüşmeden analaşabiliriz. Dil zaman ve mekân engellerini aşarak insanlar arasında duygu ve düşünce ortaklığını gerçekleştirir. Milletin bütün bireylerini ve her yeni nesli tarihin en eski kaynaklarına kadar götüren ve onlarla millî tarih arasında köprü kuran tek araç dildir.Elinizdeki kitapta dilin kullanım alanlarıyla ilgili yazılar yer almaktadır. Bunlardan bir kısmı dilin iletişim boyutuyla ilgili genel nitelikte yazılardır. Bir kısmı ise kültür-dil münasebetiyle ilgili olup Türkçenin sorunları üzerinedir.