"Ne tuhaf, bu gökkubbenin altında herkes bir şeyler duyup bir şeyler söylüyor; fakat her duyuş, her söyleyiş ve her görüş, nihayet, mukabil olduğu eşyayı aksettiren bir ayna parçacığına benziyor. Fakat nerede o kamil ve mükemmel duyuş ve duyuruş ki, içine bütün cihanın aksettiği muazzam bir ayna olsun...
"Ne tuhaf, bu gökkubbenin altında herkes bir şeyler duyup bir şeyler söylüyor; fakat her duyuş, her söyleyiş ve her görüş, nihayet, mukabil olduğu eşyayı aksettiren bir ayna parçacığına benziyor. Fakat nerede o kamil ve mükemmel duyuş ve duyuruş ki, içine bütün cihanın aksettiği muazzam bir ayna olsun...