Tolstoyun sözüyle. Herkes insanlığı, insanları değiştirmeyi düşünür. Ama kendisini değiştirmeyi düşünmez Yazarımız, TAKİYYE, diyor. Sonra da eğitimden, bilimden yola çıkarak, o sözcüğü şöyle tanımlıyor: Ateşe dokunan bir elin hızla geri çekilmesi Daha da öteye gidiyor. Tanısını koyuyor: Nevrotik bir siyaset biçimi Sıra reçete yazmaya geliyor. Akıl tutulması geçirenlere de dokunuyor. Akıl tutulmasının insanları nerelere götüreceğini, insana neler söyleteceğini, insana ne gibi şeyler yapılacağını anlatıyor. Bilimin ışığını yakarak. Dünyanın 8 inci harikası diyebileceğimiz bir söz söylenmişti ya. Öfke, bir hitabet sanatıdır diye. Böylece 8 inci sanat da üretilmişti. 7. Sanat, sinema dan sonra! Kürsülerin iki yanındaki camlardan geçen yazılar okunuyordu: Beyin fıtığı , ağız ishali , travma diye. Ruh ikizi diye. Öfke sanatı nın üretimi sözler! Yazarımız, dolaylı olarak. Bu üretimlere de değinmiş. Bir Türkmen Atasözünün öz ü ile. Testinin içerisinde ne varsa, ağzından o dökülür Teksasdan da bir özdeyiş var.
Özdeyişin altındaki ıslak imzanın sahibi de ABDnin eski Başkanı Bush! TİME Dergisine konuşmuş: Ben tarihçi değilim, ancak TARİH YAPAN ADAMIM Yazarımız uzmanlık dalını konuşturmuş, tanıyı da koymuş: MEGALOMANİK Bushun bu sözünün üzerinden yedi yıl geçmiş. Mürekkebi kurumuş. O söz Türkiye de yinelenmiş. Ermeni açılımı sırasında, Hohlaya Hohlaya dağları eritiyoruz. BİZ TARİH YAZMIYORUZ, TARİH YAPIYORUZ diye. Eritilen dağ, Ağrı (Avarat) Dağı olsa gerek! TARİH YAPANLAR ın imzalarına gelince... İmza makinesi ile atıldığı söyleniyor.
Parmak izi de aranıyor. Parmak izi OBAMAnın çıkabilir. Bushdan Obamaya. Geçen aylarda Türkiye Cumhuriyetinin Başbakan Yardımcısı, Obamanın seçim kampanyası sırasında kullandığı Yes We Can (Biz de başarabiliriz) sözünü söyleyen Valiyi yere göğe sığdıramadı ya. Hem de Türkiyenin dağından, taşından Atatürkün Ne Mutlu Türküm Diyene sözünün silindiği günlerde. O söz yalnız dağlardan, tepelerde değil, dillerden de silinmek istemiyordu.
Tolstoyun sözüyle. Herkes insanlığı, insanları değiştirmeyi düşünür. Ama kendisini değiştirmeyi düşünmez Yazarımız, TAKİYYE, diyor. Sonra da eğitimden, bilimden yola çıkarak, o sözcüğü şöyle tanımlıyor: Ateşe dokunan bir elin hızla geri çekilmesi Daha da öteye gidiyor. Tanısını koyuyor: Nevrotik bir siyaset biçimi Sıra reçete yazmaya geliyor. Akıl tutulması geçirenlere de dokunuyor. Akıl tutulmasının insanları nerelere götüreceğini, insana neler söyleteceğini, insana ne gibi şeyler yapılacağını anlatıyor. Bilimin ışığını yakarak. Dünyanın 8 inci harikası diyebileceğimiz bir söz söylenmişti ya. Öfke, bir hitabet sanatıdır diye. Böylece 8 inci sanat da üretilmişti. 7. Sanat, sinema dan sonra! Kürsülerin iki yanındaki camlardan geçen yazılar okunuyordu: Beyin fıtığı , ağız ishali , travma diye. Ruh ikizi diye. Öfke sanatı nın üretimi sözler! Yazarımız, dolaylı olarak. Bu üretimlere de değinmiş. Bir Türkmen Atasözünün öz ü ile. Testinin içerisinde ne varsa, ağzından o dökülür Teksasdan da bir özdeyiş var.
Özdeyişin altındaki ıslak imzanın sahibi de ABDnin eski Başkanı Bush! TİME Dergisine konuşmuş: Ben tarihçi değilim, ancak TARİH YAPAN ADAMIM Yazarımız uzmanlık dalını konuşturmuş, tanıyı da koymuş: MEGALOMANİK Bushun bu sözünün üzerinden yedi yıl geçmiş. Mürekkebi kurumuş. O söz Türkiye de yinelenmiş. Ermeni açılımı sırasında, Hohlaya Hohlaya dağları eritiyoruz. BİZ TARİH YAZMIYORUZ, TARİH YAPIYORUZ diye. Eritilen dağ, Ağrı (Avarat) Dağı olsa gerek! TARİH YAPANLAR ın... tümünü göster