Ey Adam!Sana ne hazır bir yüz ne de özgün, doğuştan gelen bir özellik verdik, ta ki kendi yerini, biçimini, yeteneklerini kendin seçesin, onları kendi yargın, kendi kararın ile edinebilesin. Bütün öteki yaratıkların doğası bizim koyduğumuz yasalarla belirlenip sınırlanmıştır. Oysa senin önünde böyle sınırlamalar yok, kendi yüzünün çizgilerini sana koruma görevini verdiğimiz özgür isteğinle çizebilirsin. Seni dünyanın tam ortasına koyduk, baktığın yerden dünyadaki her şeyi daha kolay görebilesin diye. Seni ne yersel ne göksel, ne ölümlü ne ölümsüz olarak yarattık; özgür olağandışı bir yontucu gibi kendini, kendi seçiminle biçimleyebilesin diye. Aşağıya, yaşamın kaba biçimlerine inmek de tanrısal yaşam sürenlerin düzenine çıkmak da senin elinde.Pico Della MirandeloBu kitap haklı olarak Rönesansın Manifestosu diye adlandırıldı. İnsanı bir mikrokozmoz olarak gören Pico, kendini kuran bireyin bir dünya kurduğunun farkındaydı...Pico, Kabalayı Avrupaya sokan kişi olmakla kalmadı, istemenin uzun bir aradan sonra açıkça duyulan sesi oldu. Onun için dalınç ile büyü kendini değiştirmenin anahtarlarıdır, çünkü Schopenhauerin dediği gibi insan isterken, gerideki, içerideki yaratıcı güce, dürtüye çok benzer.
Ey Adam!Sana ne hazır bir yüz ne de özgün, doğuştan gelen bir özellik verdik, ta ki kendi yerini, biçimini, yeteneklerini kendin seçesin, onları kendi yargın, kendi kararın ile edinebilesin. Bütün öteki yaratıkların doğası bizim koyduğumuz yasalarla belirlenip sınırlanmıştır. Oysa senin önünde böyle sınırlamalar yok, kendi yüzünün çizgilerini sana koruma görevini verdiğimiz özgür isteğinle çizebilirsin. Seni dünyanın tam ortasına koyduk, baktığın yerden dünyadaki her şeyi daha kolay görebilesin diye. Seni ne yersel ne göksel, ne ölümlü ne ölümsüz olarak yarattık; özgür olağandışı bir yontucu gibi kendini, kendi seçiminle biçimleyebilesin diye. Aşağıya, yaşamın kaba biçimlerine inmek de tanrısal yaşam sürenlerin düzenine çıkmak da senin elinde.Pico Della MirandeloBu kitap haklı olarak Rönesansın Manifestosu diye adlandırıldı. İnsanı bir mikrokozmoz olarak gören Pico, kendini kuran bireyin bir dünya kurduğunun farkındaydı...Pico, Kabalayı Avrupaya sokan kişi olmakla kalmadı, istemenin uzun bir aradan sonra açıkça duyulan sesi oldu. Onun için dalınç ile büyü kendini değiştirmenin anahtarlarıdır, çünkü Schopenhauerin dediği gibi insan isterken, gerideki, içerideki yaratıcı güce, dürtüye çok benzer.