İngiliz yazınındaki en özgün yaratıcılardan biri olarak tanınan Terry Pratchettın Johnny Maxwell üçlemesinin ilk kitabı. Teknoloji toplumunun çevrelediği insanlığı nasıl bir gelecek bekliyor? Bir bilgisayar oyunun içinden sökün eden yaratıklar sürüsü dünyaya yayılmak amacındadır. Peki insanlığı bu galaktik savaşçılardan kurtarmak mı daha zor yoksa çaresiz uzaylıları insanlığın elinden kurtarmak mı?
İngiliz yazınındaki en özgün yaratıcılardan biri olarak tanınan Terry Pratchettın Johnny Maxwell üçlemesinin ilk kitabı. Teknoloji toplumunun çevrelediği insanlığı nasıl bir gelecek bekliyor? Bir bilgisayar oyunun içinden sökün eden yaratıklar sürüsü dünyaya yayılmak amacındadır. Peki insanlığı bu galaktik savaşçılardan kurtarmak mı daha zor yoksa çaresiz uzaylıları insanlığın elinden kurtarmak mı?
Yazarın ünlü serisi "Disk Dünya"nın yanında zayıf kaçan bir eser. Yine de fena değil.
Etkileyici bir Terry Pratchett eseri.
İşlediği fikir itibariyle çok ciddi bir kitap ama Terry Pratchett'ın elinde olabilecek en eğlenceli biçimde sunulmuş.
Baş kişi Johnny, sürekli öldürmenin kazanmak sayıldığı bilgisayar oyunları oynuyor, diğer yandan da televizyonu ne zaman açsa savaş var ve evde ebeveynler arasında büyük tartışmalar. Öldürmeyi, savaşı ve çatışmayı öylesine kanıksamış ki bir gün bilgisayar ekranında "Konuşmak istiyoruz." yazısını görünce şaşırıyor. Anlamlandıramıyor. Bilgisayar oyununda barışı talep eden bir düşman filosu var. Hayal gördüğünü düşünüyor. Günlerce ne yapacağını bilmiyor ve sonra yardım etmeye karar veriyor. Arkadaşlarından biri ona evde yaşananlarla ilgili bastırılmış duygularını bilgisayar oyununa yansıttığını; gerçek sorunları çözemediğini, o yüzden onları çözebileceği sorunlara dönüştürdüğünü söylüyor. Bu ikna edici görünse de kitabın sonunda Johnny'nin fark ettiği üzere, asıl yaptığımız şey öldürmenin ağır yükünü, onu bir oyun gibi görmeye çalışarak hafifletmeye çalışmak.
Ölümün yarattığı gerçek acıyı görmezden gelmenin bir yolu bu. Hala medyanın her öğesi ve bilgisayar oyunları; kitlelerin ölümlerine alışmış çocuklar, gençler ve yetişkinler yaratıyor.
Bu düşündürücü ve eğlenceli kitap, her ne kadar ilk gençlik kitabı olarak yazılmışsa da (1992), her yaştan okurun keyif alacağı bir eser.
Çevirmen Güler Siper, çok güzel çevirmiş zihni dert bulmasın. Biraz baktım İngilizce metne, öyle kolay değil. Gençlik kitaplarının çevirisinde yerelleştirme çok mühimdir, Güler Siper üstesinden gelmiş, helal olsun.
208 sayfa