Ali Bey, zengin bir ailenin tek çocuğudur. Babasının eğitime olan düşkünlüğü sayesinde, henüz küçük yaşlarda iken birkaç yabancı dil öğrenmiştir. Aşırı kültür meraklısıdır. Kitap okumayı çok sever. Kibar, saygılı, hiçbir kötü alışkanlığı olmayan melek gibi bir gençtir.
Ali Bey, yirmi yaşına geldiğinde babasını kaybeder. Günlerce bu acı olayın tesirinden kurtulamaz, bir köşeye çekilerek hıçkıra hıçkıra ağlar. Kocasının ölümüne çok üzülen Fatma Hanım, bir de oğlunun bu kederli hâllerini görünce büsbütün perişan olur. Üzüntüsünü içine atarak oğlunun yanında neşeli görünmeye çalışır. Fatma Hanım, içindeki sıkıntıyı atıp bu üzüntülü ruh hâlinden kurtulması için oğlunu, binbir güçlükle Çamlıca gezilerine ikna eder. Ali Bey, önceleri zorla gittiği Çamlıca gezilerine, kısa bir süre sonra alışır ve sık sık gitmeye başlar.
Ali Bey, zengin bir ailenin tek çocuğudur. Babasının eğitime olan düşkünlüğü sayesinde, henüz küçük yaşlarda iken birkaç yabancı dil öğrenmiştir. Aşırı kültür meraklısıdır. Kitap okumayı çok sever. Kibar, saygılı, hiçbir kötü alışkanlığı olmayan melek gibi bir gençtir.
Ali Bey, yirmi yaşına geldiğinde babasını kaybeder. Günlerce bu acı olayın tesirinden kurtulamaz, bir köşeye çekilerek hıçkıra hıçkıra ağlar. Kocasının ölümüne çok üzülen Fatma Hanım, bir de oğlunun bu kederli hâllerini görünce büsbütün perişan olur. Üzüntüsünü içine atarak oğlunun yanında neşeli görünmeye çalışır. Fatma Hanım, içindeki sıkıntıyı atıp bu üzüntülü ruh hâlinden kurtulması için oğlunu, binbir güçlükle Çamlıca gezilerine ikna eder. Ali Bey, önceleri zorla gittiği Çamlıca gezilerine, kısa bir süre sonra alışır ve sık sık gitmeye başlar.
İlginçtir N.Kemal romana beyitler serpiştirmiştir.Düz yazının anlatmak istediğini tam olarak açıklayamamasından korktuğu için olsa gerek
İlgi çekici bir roman, devamını merak ediyor insan, okunmalı...
Ehh işte..Zamanına göre başarılı sayılabilir,ama günümüze göre tabiki son derce basit..
zamanına göre hayet muazzam bir eser olmasına karşın günümüzde çok ilgi uyandıracak bir kitap değildir fakat sıkıcı demek de namık kemal e büyük haksızlık olur diye düşünüyorum.
ağır bir dram işlenmiştir.
açıkçası severek okumadım dram bana göre degil
okumak isteyenlere not : Okumayın! Özür dilerim Namıkçığım, ilksin iyisin hoşsun ama edebiyat yapma amacıyla yazılan bir kitabı beğenmek ne mümkün?
ne güzel, ne akıcı bi romandı, namık kemalin tasvirleri betimlemeleri hayranlık vericiydi.. konu harika, tavsiye ederim:)
Namık Kemal'in bence çok iyi yazılmış ilkleri olan bir roman.Çok beğendim.
Edebiyatımızın ilk roman denemesi olarak başarılı buldum,beyitleri de etkileyiciydi. Okuduğumuz tabii ki günümüz diline çevirisi,umarım orjinalini de bir gün okuruz. Romanda bazı tahlilleri çok yerinde buldum.
Dikkat! Spoiler içerir!
"Akşamdan sonra her hastalık artar.Sevda ise tedavisi gayet zor bir hastalıktır.Ümitsizlik belasıyla kuvvet bulur ve karamsarlıkla en fazla tesirini gösterecek zamana rastlamıştı.Bir de yalnızlığın vahşeti eklenince vücuduna bir ağırlık,kanına bir durgunluk,kalbine bir kasvet,nefesine bir darlık hücum ederdi"
"Gönülde bir garip hal vardır ki,sevmekten ne kadar faydalansa sevilmekten gördüğü en küçük işarete bedel olamaz."
Karton Cilt, 187 sayfa
inkılap tarafından yayınlandı