İNTİKAM UĞRUNA-Tüm ısrarlarına rağmen, Jake evde baş başa kalacakları ana kadar hiç bir şey söylememekte direnince, Amber’in sinirleri iyice gerildi.
Birlikte aşağı balo salonuna inmişlerdi ve sabahın ikisi olmasına rağmen, herkes eğlenmeye devam ediyordu.
Balo salonunda bulundukları sürece Amber, Stuart’ın endişeli kahverengi gözlerini sık sık üzerinde hissetmiş ve tuhaf bir şekilde, Jake ile Stuart arasında kötü bir şeyler geçtiğini hissetmişti. Önceleri, yani evlilik hazırlıkları esnasında, oldukça iyi geçiniyorlardı, ama ne olduğunu bilmediği bir şey, ilişkilerini birden değiştirmişti. Sanki Jake bir suçlamada bulunmuş, Stuart da savunmaya geçmiş gibiydi.
Amber tehlike çanlarının çaldığını duyabiliyordu...
ŞAHANE MİRAS-Rosie, Konstantin’in yüzüğü fark edince nasıl bir öfkeye kapıldığını hatırladı ve içinden gülmek geldi. Aslında Konstantin Vulos, ne kadar şanslı olduğunu bilmiyordu. Rosie, sadece küçük bir hatıra almıştı. Ya açgözlü biri olsaydı... O zaman kim bilir, nelerini alırdı. Aslında Anton her şeyini ona vermek istemişti, ama Rosie’nin gururu buna engel olmuştu. Aralarındaki tek tartışma da, bu yüzden olmuştu...
Konstantin Vulos dokuz yaşındayken annesini, babasını bir araba kazasında kaybetmiş, Anton ve Despina da onu evlerine almışlar, kendi çocukları gibi büyütmüşlerdi. Anton, Konstantin’in ne kadar mükemmel bir evlat olduğundan söz ederken, Rosie’nin alınacağını aklına bile getirmemişti...
İNTİKAM UĞRUNA-Tüm ısrarlarına rağmen, Jake evde baş başa kalacakları ana kadar hiç bir şey söylememekte direnince, Amber’in sinirleri iyice gerildi.
Birlikte aşağı balo salonuna inmişlerdi ve sabahın ikisi olmasına rağmen, herkes eğlenmeye devam ediyordu.
Balo salonunda bulundukları sürece Amber, Stuart’ın endişeli kahverengi gözlerini sık sık üzerinde hissetmiş ve tuhaf bir şekilde, Jake ile Stuart arasında kötü bir şeyler geçtiğini hissetmişti. Önceleri, yani evlilik hazırlıkları esnasında, oldukça iyi geçiniyorlardı, ama ne olduğunu bilmediği bir şey, ilişkilerini birden değiştirmişti. Sanki Jake bir suçlamada bulunmuş, Stuart da savunmaya geçmiş gibiydi.
Amber tehlike çanlarının çaldığını duyabiliyordu...
ŞAHANE MİRAS-Rosie, Konstantin’in yüzüğü fark edince nasıl bir öfkeye kapıldığını hatırladı ve içinden gülmek geldi. Aslında Konstantin Vulos, ne kadar şanslı olduğunu bilmiyordu. Rosie, sadece küçük bir hatıra almıştı. Ya açgözlü biri olsaydı... O zaman kim bilir, nelerini alırdı. Aslında Anton her şeyini ona vermek istemişti, ama Rosie’nin gururu buna engel olmuştu. Aralarındaki tek tartışma da, bu yüzden olmuştu...
Konstantin Vulos dokuz yaşındayken annesini, babasını bir araba kazasında kaybetmiş, Anton ve Despina da onu evlerine almışlar, kendi çocukları gibi büyütmüşlerdi. Anton, Konstantin’in ne kadar mükemmel bir evlat olduğundan söz ederken, Rosie’nin alınacağını aklına bile getirmemişti...