Bir başyapıtın ilk cildi. Uzun zamandır okuduğum en iyi bilimkurgu. Gene Wolfe bir büyücü, bir işkenceci; korkutucu ve keyif dolu. Dikkat edin, bu kitap büyülü! Bütünüyle özgün, yepyeni ve benzersiz.”
–Ursula K. Le Guin
“Geçtiğimiz yüzyılın en iyi bilimkurgu romanı.”
–Neil Gaiman
“Wolfe’tan çok şey öğrendim. Muazzam bir yazar, yazdığımız türde eserler veren sanatçılar arasında en iyilerinden. Yeni Güneş Kitabı da tüm zamanların en önemli bilimsel fantazi epiklerinden.”
–George R. R. Martin
“Modern edebiyat hayranları için Ulysses ne ifade ediyorsa, bilimkurgu hayranları için de Yeni Güneş Kitabı aynı şeyi ifade ediyor.”
–The New Yorker
“Yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatının en önemli eserlerinden.”
–The New York Times Book Review
“Bu gezegene ayak basmış en iyi bilimkurgu yazarı.”
–The Washington Post
Dünya Fantazi En İyi Roman Ödülü / BSFA En İyi Roman Ödülü
“Yalanların zamanla gerçeğe dönüştüğünü söylemiş miydim?”
Bilimkurgunun Melville’i olarak bilinen Gene Wolfe, spekülatif edebiyatın sınırlarını zorlayan, fantaziden bilim ve bilimden de fantazi çıkarmayı başaran, türün her alanında eşit muazzamlıkta eserler veren ender yazarlardan biri. Wolfe’un başyapıtı, türün de en önemli serilerinden olan Yeni Güneş Kitabı ise hem bilimkurgunun hem de fantastiğin zirve noktalarından olmakla birlikte başlı başına bir edebiyat fenomeni.
Günümüzden yüz binlerce yıl sonrası. Ancak öyle bir gelecek ki geçmişten farkı yok. Bugüne ait kültür ve olaylar artık bir anı bile değil. Gezegen, beklenmedik ve gizemli biçimlerde değişimler geçirmiş. Güneş’in ömrünün sonu gelmiş, sönmekte.
Serinin ilk kitabı İşkencecinin Gölgesi’nde, artık Urth adıyla bilinen gezegende, İşkenceciler Loncası’nın bir çırağıyken kurbanına merhamet ederek mesleki günahların en büyüğünü işleyen genç Severian’ın sürgüne gönderilmesi, destansı hikâyesinin sadece başlangıcıydı.
Büyünün ve bilimin iç içe geçtiği ve artık birbirinden ayrılamadığı bu gizemlerle dolu yolculukta tarih ile gelecek, yalan ile gerçek birbirine karışırken değişmeyen, değişmediğini iddia eden tek kişi ise kusursuz hafızasıyla ve kadim kılıcı Terminus Est’le Severian olacaktır.
Bir başyapıtın ilk cildi. Uzun zamandır okuduğum en iyi bilimkurgu. Gene Wolfe bir büyücü, bir işkenceci; korkutucu ve keyif dolu. Dikkat edin, bu kitap büyülü! Bütünüyle özgün, yepyeni ve benzersiz.”
–Ursula K. Le Guin
“Geçtiğimiz yüzyılın en iyi bilimkurgu romanı.”
–Neil Gaiman
“Wolfe’tan çok şey öğrendim. Muazzam bir yazar, yazdığımız türde eserler veren sanatçılar arasında en iyilerinden. Yeni Güneş Kitabı da tüm zamanların en önemli bilimsel fantazi epiklerinden.”
–George R. R. Martin
“Modern edebiyat hayranları için Ulysses ne ifade ediyorsa, bilimkurgu hayranları için de Yeni Güneş Kitabı aynı şeyi ifade ediyor.”
–The New Yorker
“Yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatının en önemli eserlerinden.”
–The New York Times Book Review
“Bu gezegene ayak basmış en iyi bilimkurgu yazarı.”
–The Washington Post
Dünya Fantazi En İyi Roman Ödülü / BSFA En İyi Roman Ödülü
“Yalanların zamanla gerçeğe dönüştüğünü söylemiş miydim?”
Bilimkurgunun Melville’i olarak bilinen Gene Wolfe, spekülatif edebiyatın sınırlarını zorlayan, fantaziden bilim ve bilimden de fantazi çıkarmayı başaran, türün her alanında eşit muazzamlıkta eserler veren ender yazarlardan biri. Wolfe’un başyapıtı, türün de en önemli serilerinden olan Yeni Güneş Kitabı ise hem bilimkurgunun hem de fantastiğin zirve noktalarından olmakla birlikte başlı başına bir edebiyat fenomeni.
Günümüzden yüz binlerce yıl sonrası. Ancak öyle bir gelecek ki geçmişten farkı yok. Bugüne ait kültür ve o... tümünü göster
Bu nasıl bir dünya böyle. Karanlık, masalsı ama vahşi... Biz şimdiden yüzbinlerce yıl sonrasını okuyoruz fakat ortaçağ gibi. Dünya değişmiş ama eskiye evrilmiş gibi. Yaşananları İşkenceci çırağı Severian'ın güncesinden okuyoruz. Severian bir mahkuma merhamet göstermesi sonucu ki bu meslekleri için en büyük suç, Loncadan uzaklaştırılır. Macera da burada başlıyor. Karşılaştığı kişiler ile gördüklerini okurken gerçeklik ile hayal arasında, karanlıkta kalacaksınız.
Benim için hem merakımı cezbeden hemde yoran bir uslubu var. Okurken hep bir karanlıktaydım mekanların bende uyandırdığı his hiç açık ve net değil. Pusun içinde ama film gibi net. Her sahne, kitabın kapağını kapattığımdan beni beynimde dönüyor.
Kitabın hem dili ağır hemde tarzı. Yabancı kaldığım bir çok kavramla beraber ağdalı bir anlatımı var. Bunlar beni devamı için ürkütse de öyle bir çekiciliği var ki kitabın devamı içinde sabırsızlanıyorum.
Karton Cilt, 1. baskı, 328 sayfa
Ekim2019 tarihinde, İthaki Yayınları tarafından yayınlandı