Din konulu tartışmaların artan bir trendle devam ettiği günümüzde bireysel ve toplumsal hatta toplumlar arası arenada dinlerin etki alanının her gün biraz daha genişlediği görülmektedir. Dinlerin hem müntesiplerinin niceliğindeki büyüklük hem de hayata etkisindeki nitelikler göz önünde tutulduğunda din ve din ile ilgili gelişmelerin ciddi derecede önemsenmesi gerektiği ise izahtan varestedir.
İnsanların din konusunda aslına uygun olarak ve zamanında aydınlatılması, dinin doğru anlaşılması ve icra alanında hedeflediği etkiyi yapması için gereklidir. Aksi takdirde hayatın gerisinde kalan bir din, aslî fonksiyonunu yerine getirme konusunda başarısızlık yaşayacağı gibi hakikate yönelik nitelikleri itibariyle de tartışma zeminine çekilme riski ile karşı karşıya kalacaktır. Bu ise, dinî bilginin hayatın önünden gitmesini ve yön verici nitelikte olmasını gerektirmektedir. İslam’ın son, evrensel ve en ekmel din olması, kıyamete kadar insanların karşılaşacakları problemlerin çözümü için, ilke ve prensip bazında, gerekli verileri de taşıyor olmasını icap ettirmektedir. Bu konuda teorik olarak bir sorun olmadığı hususunda ittifak derecesinde bir fikir birliği vardır. Günümüzde İslam’ın gerektiği şekilde bir temsilinin yapıldığını söylemek bir hayli zordur. Temsildeki başarısızlık, İslam’ın değil Müslümanların bir eksikliği olarak değerlendirilmelidir.
Diyanet İşleri Başkanlığı kurulduğu yıldan beri İslam’ın temel meselelerine yönelik yayımlarıyla, halkı din konusunda/İslam dinî alanında bilgilendirme görevini yerine getirmeye çalışmaktadır. Son yıllarda yayımladığı eserlerle, bilginin toplumun önünden gitmesi hedefini gerçekleştirme çabasını sürdürmektedir. Tanıtımını yapmaya çalışacağımız eser de bu nitelikleri haiz “İslam’a Giriş” serisinin dördüncüsüdür. Eser İslam’ın temel meselelerinde evrensel anlamdaki mesajlarının öne çıkaran konu ve yazılar içermektedir. Eser, Türkiye’de İlahiyat Fakültelerindeki çağdaş ilmi birikim ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın din hizmetlerinde edindiği engin tecrübeyi bütünleştirerek insanlarımıza ihtiyaç duyduğu alanlarda gerekli bilgiyi sunmayı, doğru bilgiye dayalı ortak bir anlam alanının oluşmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Din konulu tartışmaların artan bir trendle devam ettiği günümüzde bireysel ve toplumsal hatta toplumlar arası arenada dinlerin etki alanının her gün biraz daha genişlediği görülmektedir. Dinlerin hem müntesiplerinin niceliğindeki büyüklük hem de hayata etkisindeki nitelikler göz önünde tutulduğunda din ve din ile ilgili gelişmelerin ciddi derecede önemsenmesi gerektiği ise izahtan varestedir.
İnsanların din konusunda aslına uygun olarak ve zamanında aydınlatılması, dinin doğru anlaşılması ve icra alanında hedeflediği etkiyi yapması için gereklidir. Aksi takdirde hayatın gerisinde kalan bir din, aslî fonksiyonunu yerine getirme konusunda başarısızlık yaşayacağı gibi hakikate yönelik nitelikleri itibariyle de tartışma zeminine çekilme riski ile karşı karşıya kalacaktır. Bu ise, dinî bilginin hayatın önünden gitmesini ve yön verici nitelikte olmasını gerektirmektedir. İslam’ın son, evrensel ve en ekmel din olması, kıyamete kadar insanların karşılaşacakları problemlerin çözümü için, ilke ve prensip bazında, gerekli verileri de taşıyor olmasını icap ettirmektedir. Bu konuda teorik olarak bir sorun olmadığı hususunda ittifak derecesinde bir fikir birliği vardır. Günümüzde İslam’ın gerektiği şekilde bir temsilinin yapıldığını söylemek bir hayli zordur. Temsildeki başarısızlık, İslam’ın değil Müslümanların bir eksikliği olarak değerlendirilmelidir.
Diyanet İşleri Başkanlığı kurulduğu yıldan beri İslam’ın temel meselelerine yönelik yayımlarıyla, halkı din konusunda/İslam dinî alanın... tümünü göster
Deri Ciltli, 740 sayfa
Mayıs2008 tarihinde, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları tarafından yayınlandı