Bu yapıt geleceklerini daha iyi belirlemek isteyen Müslüman ülkelerin aydınları ile geri kalmış/bırakılmış dünyanın bu özgül alanını daha fazla tanımak isteyen Avrupalı okurlar çin eşsiz, vazgeçilmez nitelikte bir başvuru kaynağıdır. M. Rodinson İslam dininin büyük ekonomik sistemlerle ilişkilerini; Marksist toplumsal teoriyi, uzmanlaşmışlığın derin bilgisiyle birleştirerek tanımlıyor/açıklıyor. İslamın ekonomiye ilişkin buyruklarını ve bunların ortaçağ toplumsal yaşamı üzerindeki etkilerini betimleyip İslam ideolojisi ile ekonomik sistem arasındaki etkileşimi, Yahudilik ve Hıristiyanlıkla karşılaştırarak inceliyor. Ayrıca kapitalizmin İslam ülkelerinde içsel bir süreçle mi yoksa Batının baskısı ve takliti ile mi geliştiğini, İslamın kapitalistleşme sürecini engelleyip engellemediğini, Müslüman tarzı bir kapitalizmin olup olmadığın inceliyor. Son olarak dinsel ideoloji ile ekonomik yaşam arasındak ilişkilerin doğası nedir; insanın ve düşüncelerin tarihte nasıl bir rolü vardır; sosyalizme yürüyüşte İslamdan yararlanılabilir mi; Marksizm dinsel toplumlarda bir rol oynayabilir mi gibi soruları tartışıyor. Bu yapıttaki toplu yaklaşımlar ve yargıların dünyanın ve Türkiyenin güncelliğine önemli bir ışık tutacak nitelikte olduğunu okuyanlar görüp takdir edecektir.
Bu yapıt geleceklerini daha iyi belirlemek isteyen Müslüman ülkelerin aydınları ile geri kalmış/bırakılmış dünyanın bu özgül alanını daha fazla tanımak isteyen Avrupalı okurlar çin eşsiz, vazgeçilmez nitelikte bir başvuru kaynağıdır. M. Rodinson İslam dininin büyük ekonomik sistemlerle ilişkilerini; Marksist toplumsal teoriyi, uzmanlaşmışlığın derin bilgisiyle birleştirerek tanımlıyor/açıklıyor. İslamın ekonomiye ilişkin buyruklarını ve bunların ortaçağ toplumsal yaşamı üzerindeki etkilerini betimleyip İslam ideolojisi ile ekonomik sistem arasındaki etkileşimi, Yahudilik ve Hıristiyanlıkla karşılaştırarak inceliyor. Ayrıca kapitalizmin İslam ülkelerinde içsel bir süreçle mi yoksa Batının baskısı ve takliti ile mi geliştiğini, İslamın kapitalistleşme sürecini engelleyip engellemediğini, Müslüman tarzı bir kapitalizmin olup olmadığın inceliyor. Son olarak dinsel ideoloji ile ekonomik yaşam arasındak ilişkilerin doğası nedir; insanın ve düşüncelerin tarihte nasıl bir rolü vardır; sosyalizme yürüyüşte İslamdan yararlanılabilir mi; Marksizm dinsel toplumlarda bir rol oynayabilir mi gibi soruları tartışıyor. Bu yapıttaki toplu yaklaşımlar ve yargıların dünyanın ve Türkiyenin güncelliğine önemli bir ışık tutacak nitelikte olduğunu okuyanlar görüp takdir edecektir.