İslâm dünyasında, kökleri yüzyıllarca öncesine uzanan bir düşünce bunalımı yaşanıyor. Batı medeniyetinin yükselişiyle barizleşen bu bunalım, kendisini tefekkür kısırlığı, tercümecilik ve telif eksikliği, ilmî mirasın zenginleştirilememesi... şeklinde belli edegeldi. Mısırlı İslâm felsefecisi Hasan Hanefî, bu kitabında dinî düşüncenin geçmişten günümüze dek yaşadığı olumlu ve olumsuz halleri eleştirel bir gözle ve bazen cüretli çıkışlarla irdelerken, hem bu bunalımın mahiyetine eğiliyor; hem de kendine özgü üslûbuyla çıkış noktaları teklif ediyor.
İslâm dünyasında, kökleri yüzyıllarca öncesine uzanan bir düşünce bunalımı yaşanıyor. Batı medeniyetinin yükselişiyle barizleşen bu bunalım, kendisini tefekkür kısırlığı, tercümecilik ve telif eksikliği, ilmî mirasın zenginleştirilememesi... şeklinde belli edegeldi. Mısırlı İslâm felsefecisi Hasan Hanefî, bu kitabında dinî düşüncenin geçmişten günümüze dek yaşadığı olumlu ve olumsuz halleri eleştirel bir gözle ve bazen cüretli çıkışlarla irdelerken, hem bu bunalımın mahiyetine eğiliyor; hem de kendine özgü üslûbuyla çıkış noktaları teklif ediyor.