Çok etnili, çok dinli, çok kültürlü bir bölgenin, bu zenginliklerden fazlasıyla nasibini almış kültür başkentidir İstanbul... Bu tarihî ve kültürel zenginliğin ana harcını da imparatorluklar döneminin çok dinli yapısı oluşturur. İşte bu çeşitlilik içinde artık unutulmaya yüz tutmuş iki cemaatin kitabı elinizdeki. Şimdilerde yüzde doksandokuzu Müslüman olmakla övünen bu toprakların Katolik Rum ve Katolik Bulgar cemaatlerinin öyküsü... Kitap -adı üstünde- İstanbulun yok olmuş iki cemaatini ele alıyor. Vatikan terminolojisinde Bizans ritinden olan Katolikler olarak tanımlanan, ayin usulü olarak Bizans geleneğini kabul eden, hatta inanç, ibadet ve kutsal günlerinde Ortodokslardan hiçbir farkı bulunmayan ama Katolik olan bu cemaatler, aynı zamanda dinî mücadelelerin de konusu oluyor. Elçin Macar bu sürecin belgelerini, önde gelen isimlerini, kurumlarını kitapta titizlikle ele alıyor, dökümünü çıkarıyor. Yitmiş/yitirilmiş iki cemaatin öyküsü dedik... Öykü lâfın gelişi. Yoksa kütüphane tozu yüksek, arşiv nemliliği yoğun bir emeğin ürünü olan bu kitabın hakkını teslim etmek gerekir. Elçin Macarın kitabı gayrimüslimler diye homojenleşen bir büyük topluluğun, kıyıda köşede kalmış iki cemaatinin varkalma mücadelesine ışık tutma iddiasında.
Çok etnili, çok dinli, çok kültürlü bir bölgenin, bu zenginliklerden fazlasıyla nasibini almış kültür başkentidir İstanbul... Bu tarihî ve kültürel zenginliğin ana harcını da imparatorluklar döneminin çok dinli yapısı oluşturur. İşte bu çeşitlilik içinde artık unutulmaya yüz tutmuş iki cemaatin kitabı elinizdeki. Şimdilerde yüzde doksandokuzu Müslüman olmakla övünen bu toprakların Katolik Rum ve Katolik Bulgar cemaatlerinin öyküsü... Kitap -adı üstünde- İstanbulun yok olmuş iki cemaatini ele alıyor. Vatikan terminolojisinde Bizans ritinden olan Katolikler olarak tanımlanan, ayin usulü olarak Bizans geleneğini kabul eden, hatta inanç, ibadet ve kutsal günlerinde Ortodokslardan hiçbir farkı bulunmayan ama Katolik olan bu cemaatler, aynı zamanda dinî mücadelelerin de konusu oluyor. Elçin Macar bu sürecin belgelerini, önde gelen isimlerini, kurumlarını kitapta titizlikle ele alıyor, dökümünü çıkarıyor. Yitmiş/yitirilmiş iki cemaatin öyküsü dedik... Öykü lâfın gelişi. Yoksa kütüphane tozu yüksek, arşiv nemliliği yoğun bir emeğin ürünü olan bu kitabın hakkını teslim etmek gerekir. Elçin Macarın kitabı gayrimüslimler diye homojenleşen bir büyük topluluğun, kıyıda köşede kalmış iki cemaatinin varkalma mücadelesine ışık tutma iddiasında.