Mick Jaggerın da aşçılığını yapmış Kanadanın ünlü yemek yazarı, düşlerini süsleyen Girit sahillerinde, küçük bir lokanta açmaya kalkarsa ne olur? Kanadanın Süper Şefi, Yemek Tanrısı bu sıfatlarını geride bırakarak, tarihinin ve köklerinin izinde, sakin bir tatil için Girite gider. Ancak Yunan tragedyalarındaki gibi, kader herşeye galip gelir. Havaalanında rastladığı dostu Theo ile sohbeti, bu tatili bambaşka bir sürece dönüştürür. Giritlilerin kültürü, ince yaşama zevki ve karmaşa yaratma kapasitesi, kuzeyin soğuk ülkesi Kanadadan gelen Ayanoğluna bir keyif evreninin kapısını aralar. Acı-tatlı lezzetiyle yolaradiko, püsküllü papoules; Varizianın keçi peyniri, Anogianın aromalı yoğurdu, Sitianın yasemin ve portakal kokulu sızma zeytinyağları ve Akdenizin en leziz balıkları, Ayanoğlunun aktardığı bu Girit hikâyesine lezzet katan yiyeceklerden sadece bir kısmı...
Mick Jaggerın da aşçılığını yapmış Kanadanın ünlü yemek yazarı, düşlerini süsleyen Girit sahillerinde, küçük bir lokanta açmaya kalkarsa ne olur? Kanadanın Süper Şefi, Yemek Tanrısı bu sıfatlarını geride bırakarak, tarihinin ve köklerinin izinde, sakin bir tatil için Girite gider. Ancak Yunan tragedyalarındaki gibi, kader herşeye galip gelir. Havaalanında rastladığı dostu Theo ile sohbeti, bu tatili bambaşka bir sürece dönüştürür. Giritlilerin kültürü, ince yaşama zevki ve karmaşa yaratma kapasitesi, kuzeyin soğuk ülkesi Kanadadan gelen Ayanoğluna bir keyif evreninin kapısını aralar. Acı-tatlı lezzetiyle yolaradiko, püsküllü papoules; Varizianın keçi peyniri, Anogianın aromalı yoğurdu, Sitianın yasemin ve portakal kokulu sızma zeytinyağları ve Akdenizin en leziz balıkları, Ayanoğlunun aktardığı bu Girit hikâyesine lezzet katan yiyeceklerden sadece bir kısmı...
Girit üzerine ol(a)mayan, yemek üzerine de olmayan bir kitap...
Yazarın Girit'e dönüşünü içeren, yer yer keyifli olmakla birlikte bütünde bir olmamışlık (seyahat, yemek, arayış, hiçbiri...) duygusuyla biten bir kitap oldu...