İsyan

Hint Okyanusunda, tropik bir adadaki hapishanede, iki kişilik hücrede üç kadın kalıyor. Dışarıda, uzakta kopan kasırga giderek yaklaşırken farklı kuşaklardan bu üç kadın, korkuya teslim olmadan yaşama tutunabilmek için inatla ve gayretle avutuyorlar birbirlerini. Aralarındaki farkları unutup onları bir arada tutan şeylere sarılıyor, hapishane yaşamını kendi kurallarıyla yeniden yaratıyorlar.En gençleri olan Leila, kan dökmekten hapse düşmüş. Öfkeli ve asi çocuk görüntüsünün altında umulmadık derecede güçlü ve akıllı. Orta yaşlı Juna, komplo kurmakla suçlanmış, oysa onun tek bildiği, bilgisayar dili ve insan dili arasında köprüler kurmak. Yaşlı Gracienne Ana ise korkunç bir suçu itiraf ederek hapse girmiş, oysa itiraf ettiği suç kendisinden kat kat büyük.Çevreleri dört duvar, açlık, korku, işkence ve umutsuzlukla sarılı bu üç kadın, kendi hikâyelerini anlatarak güvenmeyi öğreniyorlar. Yaklaşan fırtınayla birlikte arkadaşlıkları da gelişiyor, en son ve en umutlu düşünce, kasırgayla iç içe geçiyor: İsyan. Hatta isyan, kadın dostluğunu ve adalet isteğini öfkeyle süsleyen lezzetli bir yemek tarifine dönüşüyor. Bir yandan da, dışarıda pek de özgür olmadıklarını fark ediyorlar, çünkü kendilerini özgür sanırken sınırları kapatılan adalar, dünyaya egemen güçlerin fakir ülkeleri işgal edip bombalamalarını sağlayacak silah teknolojisi üretim fabrikaları ve gelişmiş devletlerin başka tezgâhlarıyla çevrelenmiş aslında.İsyan, John Bergerın, Sözcüklerin yıkıcı gücünü anlatan nefis bir roman, dediği ve kahramanlarının önce hayatta kalarak, sonra dans ederek, lanetler okuyarak, başkaldırarak, yenilmelerine rağmen isyan düşüncesinden vazgeçmeyerek kadere kafa tutup, yok olmayı reddedenleri anlatıyor.

Hint Okyanusunda, tropik bir adadaki hapishanede, iki kişilik hücrede üç kadın kalıyor. Dışarıda, uzakta kopan kasırga giderek yaklaşırken farklı kuşaklardan bu üç kadın, korkuya teslim olmadan yaşama tutunabilmek için inatla ve gayretle avutuyorlar birbirlerini. Aralarındaki farkları unutup onları bir arada tutan şeylere sarılıyor, hapishane yaşamını kendi kurallarıyla yeniden yaratıyorlar.En gençleri olan Leila, kan dökmekten hapse düşmüş. Öfkeli ve asi çocuk görüntüsünün altında umulmadık derecede güçlü ve akıllı. Orta yaşlı Juna, komplo kurmakla suçlanmış, oysa onun tek bildiği, bilgisayar dili ve insan dili arasında köprüler kurmak. Yaşlı Gracienne Ana ise korkunç bir suçu itiraf ederek hapse girmiş, oysa itiraf ettiği suç kendisinden kat kat büyük.Çevreleri dört duvar, açlık, korku, işkence ve umutsuzlukla sarılı bu üç kadın, kendi hikâyelerini anlatarak güvenmeyi öğreniyorlar. Yaklaşan fırtınayla birlikte arkadaşlıkları da gelişiyor, en son ve en umutlu düşünce, kasırgayla iç içe geçiyor: İsyan. Hatta isyan, kadın dostluğunu ve adalet isteğini öfkeyle süsleyen lezzetli bir yemek tarifine dönüşüyor. Bir yandan da, dışarıda pek de özgür olmadıklarını fark ediyorlar, çünkü kendilerini özgür sanırken sınırları kapatılan adalar, dünyaya egemen güçlerin fakir ülkeleri işgal edip bombalamalarını sağlayacak silah teknolojisi üretim fabrikaları ve gelişmiş devletlerin başka tezgâhlarıyla çevrelenmiş aslında.İsyan, John Bergerın, Sözcüklerin yıkıcı gücünü anlatan nefis bir roman... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-289-083-0

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

murat03
1 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski