Arap Gözüyle Osmanlı başlığını taşıyan hatırat dizisi Osmanlı Devletinin son dönemlerinde yaşamış Arap dünyasının önemli ilim, fikir ve siyaset adamlarının, yaşadıkları döneme tanıklık eden metinlerinden oluşuyor. Bu kitap, Türk okuyucusunun pek de yabancısı olmadığı büyük bir edebiyat, düşünce ve siyaset adamı Emir Şekib Arslanın (1869-1946) otobiyografisidir. Şekib Arslan berrak ve etkileyici üslubu ile kitap, makale, mektup ve notlardan oluşan binlerce esere imza atmış verimli bir yazar, usta bir polemikçi olduğu kadar, dönemin önemli şahsiyetleriyle yakın ilişkiler kurmuş, siyasi hadiselerin merkezinde yer almış aktif bir siyaset ve mücadele adamıdır. Bir Dürzi prensi olarak Lübnan bölgesinde mahalli ağırlığa sahip olan Şekib Arslanın nüfuzu, Mısır Hilal-i Ahmerindeki çalışmaları, Osmanlı Meclis-i Mebusanındaki Havran mebusluğu ve Almanyadaki temasları nedeniyle bölgesel sınırların çok ötesine geçmiştir. İttihat ve Terakki içinde Cemiyetin parti yönetim kurulu mahiyetindeki Kalem-i Umumiliğinde yer alacak kadar yükselen Şekib Arslan, aynı zamanda Abdülaziz Çâviş, Salih Şerif et-Tunusî ve Ali Başhâmba gibi kimselerle beraber Teşkilat-ı Mahsûsanın önde gelen Arap elemanlarından biridir.Şekib Arslanın doğumundan 1920lere kadarki hadiseleri ele alan otobiyografisi Türk-Arap ilişkileri, İttihatçıların ve bilhassa Dördüncü Ordu komutanı Cemal Paşanın Araplara yönelik politikaları, Arap Milliyetçiliği, Almanya ile ilişkiler ve İttihatçı paşaların akibetleri gibi konularda ilginç ayrıntılar ihtiva etmektedir.Şekib Arslan, Osmanlı birliği idealine gönül vermiş, bilhassa Arapların Osmanlı yönetiminden ayrılmasına matuf Arap milliyetçisi fikir ve uygulamalarına karşı cephe almış, bu tür faaliyetleri Batı emperyalizminin Osmanlı Devletini bölmeye yönelik bir oyunu olarak görmüş bir şahsiyettir. Her ne kadar Cemal Paşanın Araplara yönelik şiddet politikasını, Türklerle Araplar arasına nefret tohumları atacağı ve devlete zarar vereceği gerekçesiyle eleştirmiş ve önlemeye çalışmış olsa da yukarıda söylediğimiz nedenden ötürü, dönemin pek çok Arap milliyetçisi Şekib Arslanı İttihatçıların adamı olarak, Araplara ihanet etmekle suçlamış ve Osmanlılardan fazla Osmanlı olmak istediğini iddia etmişlerdir. Şekib Arslan yaklaşık 1923e kadar Osmanlı birliğininin devamına dair inancını kaybetmemiş, Almanyada bulunan Talat Paşa ve diğer ileri gelen İttihatçılarla çalışmalarını sürdürmüş, ancak Ankaradaki yeni yönetimin bu tarihten itibaren İslâm alemi ve onun bir parçası olarak Arap dünyası ile köprüleri atması üzerine bu idealin sürdürülemeyeceğini görmüştür. Bu tarihlerden itibaren kendisi için tayin ettiği yeni misyon, Arap dünyasının birliğini sağlamak ve Batılı devletlerin Araplara yönelik sömürge politikalarıyla mücadele etmektir. Suriye-Filistin Kongresinin aktif bir üyesi olarak çoğunlukla yaşadığı İsviçrede ya da seyahat ettiği çeşitli ülkelerdeki her platformda Arap dünyasının sesi olmuş, İhsan el-Câbirî ile birlikte çıkardığı La Nation Arabe adlı etkili dergi ve başka gazete ve dergilere yazdığı yüzlerce makale ile mücadelesini matbuat dünyasında da sürdürmüştür. Şekib Arslanın Türk okuyucusuna yabancı olmadığını yukarıda belirtmiştik. Zira bilhassa son yıllarda kendisinin Osmanlıya dair çeşitli yazıları Türkçeye çevrilmiştir. Ancak bu yayınlarda metinlerin menşei meselesi müphem bırakılmış ve bu çevirilerin nereden yapıldığı konusunda bilgi verilmemiştir. Bu konudaki kapalılık ve kısmen karışıklığı gidermek amacıyla biz hem yayına hazırladığımız metnin, hem de diğer çevirilerin menşei konusuna açıklık getirme ihtiyacı duyuyoruz. Şekib Arslanın 200 büyük sayfa tutarında bir otobiyografi kaleme aldığı ve bunu vefatından sonra yayınlanmak üzere Kudüsteki el-Mütemerül-İslâmî (İslam Kongresi) kütüphanesine emanet ettiği biliniyorsa da,1 bu nüshanın akibeti hakkında bir bilgimiz bulunmamaktadır. Şekib Arslan üzerine kapsamlı bir araştırma yapan Ahmed eş-Şerebâsî bu nüshayı elde etmek için çok uğraşmış, ama bir sonuç elde edememiştir.2 Daha sonra Şekib Arslanın şahsî evrakı arasından bir otobiyografi metni çıkmıştır ki bu, çevirisini sunduğumuz metnin baş tarafını oluşturmaktadır. Bu metnin sonunda hacmi kestirilemeyen bir eksiklik bulunmaktadır. 1969 yılında Dârut-Talîa tarafından Sîre zâtiyye başlığı ile neşredilen bu nüshayı Dr. Yusuf İbiş hem başlıklandırmış, hem de Şekib Arslana ait iki metin ilave etmiştir. Metinlerden ilki Abdülhamit Tahttan Nasıl İndirildi? başlığı ile Şekib Arslanın İbn Haldunun tarihine yazdığı taliklerden alınmıştır. İkinci metin ise Accâc Nüveyhizin Amerikalı Lothrop Stoddardın The New World of Islam (New York 1921) adlı eserinden Hâdirul-âlemil-İslâmî (Kahire 1925) adıyla çevirdiği kitaba yazdığı notlar arasındaki eş-Şehîd Enver Bâşa ve rufakâuhû (Şehit Enver Paşa ve Arkadaşları) başlıklı yazıdır. Bu otobiyografi metninin bazı kaynaklarda Şekib Arslan bi-kalemihi başlığı ile geçen metinle aynı olduğunu tahmin ediyoruz. Eğer böyle ise, bu durumda başlığın söz konusu kitaba, hazırlayanlar tarafından konulduğu sonucu çıkarılabilir. Diğer taraftan söz konusu otobiyografinin 200 sayfa hacminde olduğu rivayetinden hareketle, bunun Şekib Arslanın başka metinlerini de ihtiva eden karma bir metin olduğu ya da bu otobiyografiden geriye sadece bir kısmının intikal ettiği söylenebilir.Şekib Arslan bağlamında bu konulara dair görebildiğimiz kadarıyla Türkçede dört yayın yapılmıştır: Bunlardan birincisi, Bir Arap Aydının Gözüyle Osmanlı Tarihi ve 1. Dünya Savaşı Anıları (çev. Selda Meydan-Ahmet Meydan, Çatı Kitapları, İstanbul 2005) isimli eserdir. Bu kitapta Şekib Arslanın İbn Haldun tarihine yazdığı Osmanlı tarihi ile ilgili taliklerin tamamı ve Hâdırul-âlemil-İslâmîdeki Şehit Enver Paşa ve Arkadaşları yazılarının çevirisi yer almakta, ancak bizim çevirisini sunduğumuz baş taraftaki otobiyografi kısmı bulunmamaktadır. Kaynağı belirtilmeyen bu çevirinin Hasan es-Semahî Süveydanın Şekib Arslanın Osmanlıya dair yazılarını derlediği Târihüd-devletil-Usmaniyye (Dımaşk 2001/1422, s. 23-518) adlı kitaptan yapıldığını zannediyoruz. Söz konusu kitapta, metindeki şiirlerin çoğu çevrilmediği gibi, özel isimlerin okunmasında çok sayıda yanlış dikkati çekmektedir.Bunun dışında Şekib Arslanın Şehit Enver Paşa ve Arkadaşları yazısının bir başka çevirisi daha bulunmaktadır: Şehit Enver Paşa ve Arkadaşları, çev. Aziz Akpınarlı, Samsun 1948 (kapakta: 1952). Bu çeviri iki ayrı kimse tarafından yeniden neşredilmiştir: Sürgünde Üç Ölüm, haz. Ömer Hakan Özalp, Truva Yayınları, İstanbul 2004; Ölüme Giden Yolda Üç Osmanlı: Enver, Talat ve Cemal Paşaların Son Yılları, haz. M. Akif Bal, Çatı Kitapları, İstanbul 2005.Türkçede yayınlanan bu kitaplar -yukarıdaki izahattan anlaşılacağı üzere- Şekib Arslanın takdim ettiğimiz otobiyografisini kısmen ve pek çok okuma hatası içerdiğinden, bizim sunduğumuz çeviri, ilk tam ve daha dakik bir çeviri olma özelliğini taşımaktadır.Kitabın yayına hazırlanmasında tarafımızdan köşeli parantezle bazı açıklayıcı dipnotlar konulmuştur. Bazı dil inceliklerinin daha iyi anlaşılması amacıyla zaman zaman Arapça orijinal ibarelere yer verilmiş, ayrıca metinde geçen Türkçe asıllı kelimeler Arapça telaffuzu ile gösterilmiştir. Kitabın yakın tarihimizin aydınlanmasına küçük de olsa bir katkıda bulunması temennisi ile.Suat Mertoğlu
Arap Gözüyle Osmanlı başlığını taşıyan hatırat dizisi Osmanlı Devletinin son dönemlerinde yaşamış Arap dünyasının önemli ilim, fikir ve siyaset adamlarının, yaşadıkları döneme tanıklık eden metinlerinden oluşuyor. Bu kitap, Türk okuyucusunun pek de yabancısı olmadığı büyük bir edebiyat, düşünce ve siyaset adamı Emir Şekib Arslanın (1869-1946) otobiyografisidir. Şekib Arslan berrak ve etkileyici üslubu ile kitap, makale, mektup ve notlardan oluşan binlerce esere imza atmış verimli bir yazar, usta bir polemikçi olduğu kadar, dönemin önemli şahsiyetleriyle yakın ilişkiler kurmuş, siyasi hadiselerin merkezinde yer almış aktif bir siyaset ve mücadele adamıdır. Bir Dürzi prensi olarak Lübnan bölgesinde mahalli ağırlığa sahip olan Şekib Arslanın nüfuzu, Mısır Hilal-i Ahmerindeki çalışmaları, Osmanlı Meclis-i Mebusanındaki Havran mebusluğu ve Almanyadaki temasları nedeniyle bölgesel sınırların çok ötesine geçmiştir. İttihat ve Terakki içinde Cemiyetin parti yönetim kurulu mahiyetindeki Kalem-i Umumiliğinde yer alacak kadar yükselen Şekib Arslan, aynı zamanda Abdülaziz Çâviş, Salih Şerif et-Tunusî ve Ali Başhâmba gibi kimselerle beraber Teşkilat-ı Mahsûsanın önde gelen Arap elemanlarından biridir.Şekib Arslanın doğumundan 1920lere kadarki hadiseleri ele alan otobiyografisi Türk-Arap ilişkileri, İttihatçıların ve bilhassa Dördüncü Ordu komutanı Cemal Paşanın Araplara yönelik politikaları, Arap Milliyetçiliği, Almanya ile ilişkiler ve İttihatçı paşaların akibetleri gibi konularda ilgi... tümünü göster