Bu ilkbahar neredeyse sevgiden yoksundu. Hayallere dalmış güzel kızların kahverengi veya mavi bakışları nesnelerin ötesine, çok uzaklara dalıyordu: hüzünle ve özlemle düşledikleri genç erkekler açık denizlerde büyük balık avındaydılar.Ama yine de bir ilkbahardı; ılık, tatlı, etkileyici ve çiçek kokularıyla dolu bir ilkbahar...Bu öykü yalnızca bir aşk hikayesi değildir; Kelt efsanelerinin uçuştuğu bir dünyada deniz, batıl inançlar, yiğitlik, sevgi, korku, yalnızlık, hasret, ölüm ve aşk, kaderin ördüğü ağlarda şekilleniyor ve kahramanlarımızı hiç beklemedikleri bir sona ulaştırıyor. O hasret içinde yanarken, sevdiği kişi hayatın başka kıyısında korkutan ama aynı zamanda anne gibi başka bir aşkın pençesinde...
Bu ilkbahar neredeyse sevgiden yoksundu. Hayallere dalmış güzel kızların kahverengi veya mavi bakışları nesnelerin ötesine, çok uzaklara dalıyordu: hüzünle ve özlemle düşledikleri genç erkekler açık denizlerde büyük balık avındaydılar.Ama yine de bir ilkbahardı; ılık, tatlı, etkileyici ve çiçek kokularıyla dolu bir ilkbahar...Bu öykü yalnızca bir aşk hikayesi değildir; Kelt efsanelerinin uçuştuğu bir dünyada deniz, batıl inançlar, yiğitlik, sevgi, korku, yalnızlık, hasret, ölüm ve aşk, kaderin ördüğü ağlarda şekilleniyor ve kahramanlarımızı hiç beklemedikleri bir sona ulaştırıyor. O hasret içinde yanarken, sevdiği kişi hayatın başka kıyısında korkutan ama aynı zamanda anne gibi başka bir aşkın pençesinde...
çok güzel bi hikayeydi..yalnız elimdeki kitap 1941 basımı olduğundan o kadar çok anlaşılması zor kelime vardı ki..okumam anlamam normalden çok çok uzun sürdü..yinede okunmalı dediğim kitaplardan oldu.. :)
Betimlemeler çok zayıf kalsa da (ve sıkıcı), izlandalı bir balıkçının denizle evliliği, yürek burkan bir hikaye.