Özen Yuladan kadınlar ve erkekler için ironik bir kılavuz. Ninelerden konsomatrislere, müşteri temsilcilerinden hemşirelere 21 farklı kadın tipinin yaşam içindeki / karşısındaki / sonundaki durumları, duruşları bu kitapta. Vatana, millete, ille de kılavuzseverlere hayırlı olsun!TADIMLIKEski filmlerden öğrendiğimiz üzere, kader kurbanları mıydılar yoksa ihtiraslarının kurbanı mı? Salaş pavyonların altın kalpli melekleri miydiler? En güvendikleri insanların ihanetine uğramış biçare kadınlar mıydılar? Bilemedim, bilemeyiz. Kimimize göre, erkeklik gururunu okşayan, aslan sütü içmemize hayran, loş ışıkta devran devirecek kadar güzel kadınlardı. Balık etli, altın dişli, sarkık ama biçimli memeli, hoşsohbet kadınlar. Hayatın farklı bir rengi. Kimine göre hayatın bin bir rengi. Hepsinin kendisine ait sınırları vardı. Sınır bölgesinden içeri sokmazlardı müşterileri. Pavyonun bir zamanlar nezih, sonraları boktan müşterileri ellerinden geleni artlarına koymadılar onlara daha çok, daha da çok dokunabilmek için. Onların mesleği hakkında bildiklerimiz sınırlıydı. Sadece kendilerinden hoşlanan erkeklerin masasına gider, onlarla oturup içki içerlerdi. Böylelikle pavyona daha çok para kazandırırlardı. Onun ötesinde, adamlarla onların evlerine, garsoniyerlerine ya da otellerine gitmezlerdi. Oraya gidenlere fahişe denirdi. Halbuki onlar sadece konsomatristtiler. Adamlarla sohbet ederler, isteyene genellikle yalan yanlış hayat hikâyeleri kurup anlatırlardı. O hayatlarda neler yoktu ki?.. Hain üvey babalar, geçimsiz üvey analar, alçak uzak akrabalar, zalim piçler, ürkek kuşlar, ormanda yola bırakılan taşlar.
Özen Yuladan kadınlar ve erkekler için ironik bir kılavuz. Ninelerden konsomatrislere, müşteri temsilcilerinden hemşirelere 21 farklı kadın tipinin yaşam içindeki / karşısındaki / sonundaki durumları, duruşları bu kitapta. Vatana, millete, ille de kılavuzseverlere hayırlı olsun!TADIMLIKEski filmlerden öğrendiğimiz üzere, kader kurbanları mıydılar yoksa ihtiraslarının kurbanı mı? Salaş pavyonların altın kalpli melekleri miydiler? En güvendikleri insanların ihanetine uğramış biçare kadınlar mıydılar? Bilemedim, bilemeyiz. Kimimize göre, erkeklik gururunu okşayan, aslan sütü içmemize hayran, loş ışıkta devran devirecek kadar güzel kadınlardı. Balık etli, altın dişli, sarkık ama biçimli memeli, hoşsohbet kadınlar. Hayatın farklı bir rengi. Kimine göre hayatın bin bir rengi. Hepsinin kendisine ait sınırları vardı. Sınır bölgesinden içeri sokmazlardı müşterileri. Pavyonun bir zamanlar nezih, sonraları boktan müşterileri ellerinden geleni artlarına koymadılar onlara daha çok, daha da çok dokunabilmek için. Onların mesleği hakkında bildiklerimiz sınırlıydı. Sadece kendilerinden hoşlanan erkeklerin masasına gider, onlarla oturup içki içerlerdi. Böylelikle pavyona daha çok para kazandırırlardı. Onun ötesinde, adamlarla onların evlerine, garsoniyerlerine ya da otellerine gitmezlerdi. Oraya gidenlere fahişe denirdi. Halbuki onlar sadece konsomatristtiler. Adamlarla sohbet ederler, isteyene genellikle yalan yanlış hayat hikâyeleri kurup anlatırlardı. O hayatlarda neler yoktu ki?.. Hain ... tümünü göster