Dünyaca ünlü yazar Alice Munronun enfes öykülerinde, her yaştan ve konumdan kadınlar ve yazarın benzersiz özdeşleştirmesi ve inceliğiyle, onların elinizi uzatsanız dokunabileceğiniz yaşamları var.Kitaba adını veren öykünün kaçağı, bunu yapmayı istediğini düşünmesine rağmen kocasını terk edemeyen genç bir kadın. Tutkuda bir resort otelde bulduğu bir işle birlikte daha engin bir dünyaya açılan taşralı bir kız, tek bir sersemletici içgörü ânında o gizemli duygunun yalanlarını ve sınırlarını keşfediyor. Üç öykü Juliet adlı bir kadın üzerine; birinci öyküde Juliet bir kız okulunda öğretmenlikten yabanıl ve karşı konulmaz bir aşk oyununa kaçıyor; ikincide, bebeğiyle birlikte, yaşamlarını ve evliliklerini nihayet irdelemeye başladığı anne babasının evine dönüyor; ve sonuncusunda, dini bir tarikat tarafından beyninin yıkandığını düşündüğü kızı cevapsız ve derin bir sessizlikte ortadan kayboluyor. Kitabın başından sonuna dek, Alice Munronun hakkında yazdığı insanlara yönelik anlayışı bu insanları kendi komşularımız kadar canlı yapıyor. İşte, erkeklerle kadınlar arasında, arkadaşlar arasında, ebeveynlerle çocuklar arasında, yaşamımızın tamamının dolgusu olan aşkın sonsuz sürprizleri ve ihanetleri. Munronun özel yeteneği bu öyküleri bizimkiler kadar gerçek ve canlı yapıyor.
Dünyaca ünlü yazar Alice Munronun enfes öykülerinde, her yaştan ve konumdan kadınlar ve yazarın benzersiz özdeşleştirmesi ve inceliğiyle, onların elinizi uzatsanız dokunabileceğiniz yaşamları var.Kitaba adını veren öykünün kaçağı, bunu yapmayı istediğini düşünmesine rağmen kocasını terk edemeyen genç bir kadın. Tutkuda bir resort otelde bulduğu bir işle birlikte daha engin bir dünyaya açılan taşralı bir kız, tek bir sersemletici içgörü ânında o gizemli duygunun yalanlarını ve sınırlarını keşfediyor. Üç öykü Juliet adlı bir kadın üzerine; birinci öyküde Juliet bir kız okulunda öğretmenlikten yabanıl ve karşı konulmaz bir aşk oyununa kaçıyor; ikincide, bebeğiyle birlikte, yaşamlarını ve evliliklerini nihayet irdelemeye başladığı anne babasının evine dönüyor; ve sonuncusunda, dini bir tarikat tarafından beyninin yıkandığını düşündüğü kızı cevapsız ve derin bir sessizlikte ortadan kayboluyor. Kitabın başından sonuna dek, Alice Munronun hakkında yazdığı insanlara yönelik anlayışı bu insanları kendi komşularımız kadar canlı yapıyor. İşte, erkeklerle kadınlar arasında, arkadaşlar arasında, ebeveynlerle çocuklar arasında, yaşamımızın tamamının dolgusu olan aşkın sonsuz sürprizleri ve ihanetleri. Munronun özel yeteneği bu öyküleri bizimkiler kadar gerçek ve canlı yapıyor.