Çok satanlar listelerinin vazgeçilmez isimlerinden Georgia Cates'in "Günah" serisi, Kaçınılmaz Günah'la başlıyor. Bu sayfalarınarasında soluk soluğa y eni bir macera sizleri bekliyor.
Bleu'nun çocukluğunda yaşadığı korkunç bir olay, sonraki hayatının tüm haritasını çizer. Onu annesiz bırakan, mutlu çocukluğunu kâbusa çevirenherkes bunun bedelini bir gün elbet ödeyecektir. Yıllarca süren eğitim ve sabırlı bekleyişten sonra Bleu nihayet hedefine çok yaklaşmış, o korkunç insanların arasına karışmayı başarmıştır. Ancak, bir adım ötedeki intikama giden yol, hayatının sürprizi Sinclair'den geçmektir.
Hiç beklemediği bir anda aşkla karşılaşan, kalbi ile geçmişinin ve üstüne yemin ettiği tüm değerlerin arasında kalan Bleu ne yapacak?
(Tanıtım Bülteninden)
Çok satanlar listelerinin vazgeçilmez isimlerinden Georgia Cates'in "Günah" serisi, Kaçınılmaz Günah'la başlıyor. Bu sayfalarınarasında soluk soluğa y eni bir macera sizleri bekliyor.
Bleu'nun çocukluğunda yaşadığı korkunç bir olay, sonraki hayatının tüm haritasını çizer. Onu annesiz bırakan, mutlu çocukluğunu kâbusa çevirenherkes bunun bedelini bir gün elbet ödeyecektir. Yıllarca süren eğitim ve sabırlı bekleyişten sonra Bleu nihayet hedefine çok yaklaşmış, o korkunç insanların arasına karışmayı başarmıştır. Ancak, bir adım ötedeki intikama giden yol, hayatının sürprizi Sinclair'den geçmektir.
Hiç beklemediği bir anda aşkla karşılaşan, kalbi ile geçmişinin ve üstüne yemin ettiği tüm değerlerin arasında kalan Bleu ne yapacak?
(Tanıtım Bülteninden)
Georgia Cates 'in Beauty serisini pek sevdiğimi söylemem.Açıkçası bu kitabına da tereddütle yaklaşmıştım.En azından beni yanılttığı için mutluyum.Baştan sona beğenerek okudum.Son kısımlarında yazar hikayeden sapmasaydı daha da güzel olabilirdi.Devamını merakla bekliyorum. :)
Bu yazardan hiç ummazdım ama ben beğendim kitabı…
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2017/01/georgia-cates-kacnlmaz-gunah-sin.html
Stella Bleu Lawrence'nin krupiye olan annesi İskoç Thane Breckenridge ile bir iş gezisi için geldiğinden tanışmıştır. Yedi yaşındayken annesi ile kurabiye yaparken de Thane gelir ve annesi ile köpeğini öldürür onuda yastıkla boğup öldürmeye çalışır. O gün Stella ölür ve Bleu MacAllister doğar. FBI ajanı üvey babası onun hayatını kurtarır. Kurtulmuştur ama hayatta tek bir amacı vardır. Annesinin katili olduğunu düşündüğü Thane'i öldürmek.Bunu da on iki yaşındayken babasına söyler. Babasını da kendisini eğitmesi için ikna eder ve intikam almak on sekiz yıl boyunca tüm hayatı olduğundan kendisini her konuda hazırlar. FBI ajanı ve aynı zamanda da fotoğrafçıdır. İlişkiler konusunda hep ilgisiz,soğuk,mesafeli olmuştur. İnsanlarla hiçbir şekilde bağ kurmamıştır. Üvey babası kanser olduğundan ve durumu kötü olduğundan yıllarca gözlemlediği ve çalıştığı düşmanının organize suç dünyasına sızma planını öne çeker.
Thane'nın yirmi altı yaşında ki oğlu Sinclair avukatlık stajını tamamlamak üzeredir. Örgütün savunma avukatı olacaktır ve aynı zamanda babasından sonra ki liderdir. Bleu örgüte onun üzerinden sızmak ister.Sin'in yakın arkadaşlarından biri kardeşliğin üyelerinin sürekli takıldığı barın sahibidir. Bleu'da hepsi ile iletişime geçeceği bu barda çalışıp Sin'e ulaşmaya karar verir. Büyükannesinin yakın arkadaşı ve halasının yanına geldiğini öldükten sonrada mülkleriyle uğraştığı yalanına söyler ve böylece onların dünyasına girer.
Her istediğini yapmaya etrafındakileri umursamamaya alışkın olan Sin Bleu'nun peşine düşer. İlk günden onu evine bırakmaya, elini kaybetmek istemeyen kimsenin ona dokunamayacağı emrini vermeye,resmini masasına koymaya başlar.Sadece kendi hoşuna giden şeyleri yapan Sin aklını başından alan kadını mutlu etmeye çalışır,gerçekten istediğini kanıtlamak için güller göndermeye,yemeğe çıkarmaya başlar. Hiçbir kadını evine götürüp,öpmez,çiçek almazken ona istisna yapar ve bunu büyük bir istekle yapar. Böylece ilişkileri başlar.
Önce hak talebi isteme gelir. Kardeşliğe ait bir uygulama olan hak talebi sayesinde Bleu ona ait olacak onun her istediğini yapıp,koruyacak,maddi manevi destek olacaktır. Fakat o dışarıdan olduğu için bu talep kabul edilmez ve bu yüzden bunu gizlerler.
Bleu'nun annesine olan benzerliği Sin'in babasına annesini hatırlatır.Fakat lider olmak isteyen üvey kardeşi bu benzerliğe inanmaz ve sorunlar çıkarmaya başlar.
Annesinin katilinin oğluna aşık olduğu daha çok vakit geçirmek istediği için Bleu intikamını erteler. Sin'de onu bırakmak istemediğinden kardeşliğe kabul ettirmenin yollarını arar.Onuda üye yapabilmek,kabul töreni olabilmesi için dayanıklılık testinde yemesi gereken dayakları onun yerine yer. Kardeşliği bile karşısına almışken her şey mahvolur ve öyle bir yerde biter ki merak etmemek imkansız.
Kitabı sevdim farklıydı. Tüm bu kardeşlik olayları güzeldi. Sin başlarda gösterilen adamdan çok farklı çıkıyor. Yıllar önce yaşadığı dizinde ki sakatlık,daha sonra ki vurulmaları,Bleu'nun her söylediği yalana hemen inanması lider gibi değil. Fakat aşkı için yaptıkları,her halde koruması o en son anda dahi söyledikleri her şeyi affettiriyor. Kitap çok kısa ama boş bir kitap değil. Bol olaylı, dolu dolu bir kitap. Merak içinde bıraktırıyor sonu. Sadece ikiliye ne olacağı değil anne ve babalarının aşkı adamın arkasından yas tutup,resmine bakıp sarhoş olmasından sevdiği belli aralarında ne olduğu, Sin'in yıllar önce öldürülen küçük kardeşinin katili sır perdesi fazlasıyla merak edici.
280 sayfa
Ekim2016 tarihinde, Dex tarafından yayınlandı