-Oysa hiç bir şey sonsuza dek yaşamıyor. İnsanlar, dünya kuruldu kurulalı birbirine benzer aşk, heyecan ve acıları yaşıyorlar. Daha önce benzeri yaşanmamış hiç bir duygu yok. Her insan kendi kişisel özelliklerini katıp biraz çeşitlendiriyor, renklendiriyor, o kadar.İçimde bıkkınlık ve hüzün... Oturduğum yerden kalkıyorum. Bavulu alıp evden çıkıyorum. O, evde yok. Gidişime şaşırmıyor. Nereye gidiyorsun? diye sormuyor. Hiç bir şey düşlerime benzemiyor. Sokakta ince, yapışkan bir yağmur karşılıyor beni. Duraklıyorum. Kendi kendime soruyorum. Nereye gidiyorsun? Birden korkuyla ürperiyorum. Gerçekten de nereye gidiyorum ben? Bilmiyorum. İşsiz, parasız ve gideceğim yeri bilmeden nereye gidiyorum? Hangi geleceğe? Bu yaştan sonra nasıl bir başlangıç bekleyebilir beni?Bir suçlu gibi dönüyorum eve. Bavulu boşaltıyor; önüme mutfak önlüğünü takıp, pirinç ayıklamaya oturuyorum. Ağlıyorum.
-Oysa hiç bir şey sonsuza dek yaşamıyor. İnsanlar, dünya kuruldu kurulalı birbirine benzer aşk, heyecan ve acıları yaşıyorlar. Daha önce benzeri yaşanmamış hiç bir duygu yok. Her insan kendi kişisel özelliklerini katıp biraz çeşitlendiriyor, renklendiriyor, o kadar.İçimde bıkkınlık ve hüzün... Oturduğum yerden kalkıyorum. Bavulu alıp evden çıkıyorum. O, evde yok. Gidişime şaşırmıyor. Nereye gidiyorsun? diye sormuyor. Hiç bir şey düşlerime benzemiyor. Sokakta ince, yapışkan bir yağmur karşılıyor beni. Duraklıyorum. Kendi kendime soruyorum. Nereye gidiyorsun? Birden korkuyla ürperiyorum. Gerçekten de nereye gidiyorum ben? Bilmiyorum. İşsiz, parasız ve gideceğim yeri bilmeden nereye gidiyorum? Hangi geleceğe? Bu yaştan sonra nasıl bir başlangıç bekleyebilir beni?Bir suçlu gibi dönüyorum eve. Bavulu boşaltıyor; önüme mutfak önlüğünü takıp, pirinç ayıklamaya oturuyorum. Ağlıyorum.