Tarih Vakfı Afet İnan Ödülü 2000 Mustafa Türkeş, Türkiyede en çok tartışılan, üzerinde herkesin farklı yorum yaptığı bir konuyu; Kadro hareketini analiz ediyor. Dünya ölçeğinde yaşanan geçiş süreçleri ve arayışlar karşısında, Türkiyede bir grup aydının dolu dolu yaşam serüvenlerini, ideolojik ve gelişme stratejisi arayışlarını inceliyor. Kapitalizm, sosyalizm, faşizm ve Kemalizm karşısında kendi yerlerini yeniden belirlemeye çalışan bir grup aydının, söylemlerinde iç tutarlılık öğelerini tespit etmek mümkün olduğu gibi, çelişkilerini de bulacaksınız.1930lu yılların aydınları duyarsız değillerdi. Anadoluda Alman tüccar için yumurta toplayarak hayatını kazanırken, Türkiye Köy İktisadiyatı üzerine analizler yapmayı tasarlamak, veri toplamak, gözlem yapmak; Azerbaycanda Turancı idealler için mücadele ederken bu idealin açmazını yalkaladığı anda kendisini bilgiyle yüklemek için Moskovaya yüksek öğrenime gitmek, içinde bulunduğu partiyi eleştirmek ve bütün bu deneyimlerden yola çıkarak kapitalizme ve sosyalizme alternatif üçüncü yol arayışı tartışmasını yapmak, elbette ki duyarsızlığın ifadesi olamaz. Yazar, Kadro hareketini ulusçu sol bir akım olarak tanımlamaktadır. Kadro hareketinin önerdiği gelişme stratejisinin kapitalizm ve sosyalizme alternatif bir üçüncü yol olmadığını, kapitalizm içinde bir gelişme stratejisi olduğunu belirtmektedir. Kadro hareketinde aslolan, alternatifsizlik söylemine karşı çıkan bir grup aydının beyinlerini zorlamalarıdır.
Tarih Vakfı Afet İnan Ödülü 2000 Mustafa Türkeş, Türkiyede en çok tartışılan, üzerinde herkesin farklı yorum yaptığı bir konuyu; Kadro hareketini analiz ediyor. Dünya ölçeğinde yaşanan geçiş süreçleri ve arayışlar karşısında, Türkiyede bir grup aydının dolu dolu yaşam serüvenlerini, ideolojik ve gelişme stratejisi arayışlarını inceliyor. Kapitalizm, sosyalizm, faşizm ve Kemalizm karşısında kendi yerlerini yeniden belirlemeye çalışan bir grup aydının, söylemlerinde iç tutarlılık öğelerini tespit etmek mümkün olduğu gibi, çelişkilerini de bulacaksınız.1930lu yılların aydınları duyarsız değillerdi. Anadoluda Alman tüccar için yumurta toplayarak hayatını kazanırken, Türkiye Köy İktisadiyatı üzerine analizler yapmayı tasarlamak, veri toplamak, gözlem yapmak; Azerbaycanda Turancı idealler için mücadele ederken bu idealin açmazını yalkaladığı anda kendisini bilgiyle yüklemek için Moskovaya yüksek öğrenime gitmek, içinde bulunduğu partiyi eleştirmek ve bütün bu deneyimlerden yola çıkarak kapitalizme ve sosyalizme alternatif üçüncü yol arayışı tartışmasını yapmak, elbette ki duyarsızlığın ifadesi olamaz. Yazar, Kadro hareketini ulusçu sol bir akım olarak tanımlamaktadır. Kadro hareketinin önerdiği gelişme stratejisinin kapitalizm ve sosyalizme alternatif bir üçüncü yol olmadığını, kapitalizm içinde bir gelişme stratejisi olduğunu belirtmektedir. Kadro hareketinde aslolan, alternatifsizlik söylemine karşı çıkan bir grup aydının beyinlerini zorlamalarıdır.