Kalbimdeki İmza

«…Aşkın gerçek aşkla sınanmasına soluksuz şahit olacaksınız.»-L. Müjde Albayrak, Hissiz ve Maske’nin yazarı

En yakın arkadaşının kız kardeşine âşıktır Demir…
Her şeye rağmen onu istiyordur. Onsuz geçirdiği her saniyeyi yaşanmamış sayacak kadar âşıktır genç adam. Onun için dünyanın bir ucuna gitmeye bile razıdır. Bu özlemin bitmesini, yıllardır tek taraflı sürdürdüğü aşkının karşılık bulmasını istiyordur artık. Sevdiği kadının kalbinin bir başkası için atması canını yaksa da, sonuna kadar savaşmaya kararlıdır.Beş yıl önce annesini bir trafik kazasında kaybeden Fulya’yı ise, yazgısı Ankara’dan Londra’ya bir rüzgâr gibi savurmuştur. Yaşamış olduğu yerden uzaklaşma isteği, Kingston Üniversitesi’ne yüksek lisans öğrencisi olarak kabul edilmesiyle birlikte gerçekleşmiştir. Ancak genç kızın bilmediği bir şey vardır. Kendisini gizliden gizliye çılgınca seven ve aşkı uğruna her şeyi geride bırakıp Londra’ya gelen Demir’in varlığı… Demir’in yıllarca herkesten gizlediği sırrı su yüzüne çıktığında, her şey ters gitmeye başlar. Genç kızın karşısında yaralı, umudunu yitirmiş, güçlü olmak için direnen bir adam vardır. Ama Fulya’nın kalbi bir başkasına aittir. Ta ki sevdiği adamın ona yaşattığı büyük acıya kadar…“Ellerim o güzel yüzüne dokunmak, burnum tatlı kokusunu içine çekmek, dudaklarım dudaklarıyla buluşmak istedi. Ama sadece istemekle kaldı. Bir kez daha bu denli isteyip ona dokunamamak yeni bir acı daha ekledi yüreğime. Acıların en ağırı, katlanılması en güç olanı...”

«…Aşkın gerçek aşkla sınanmasına soluksuz şahit olacaksınız.»-L. Müjde Albayrak, Hissiz ve Maske’nin yazarı

En yakın arkadaşının kız kardeşine âşıktır Demir…
Her şeye rağmen onu istiyordur. Onsuz geçirdiği her saniyeyi yaşanmamış sayacak kadar âşıktır genç adam. Onun için dünyanın bir ucuna gitmeye bile razıdır. Bu özlemin bitmesini, yıllardır tek taraflı sürdürdüğü aşkının karşılık bulmasını istiyordur artık. Sevdiği kadının kalbinin bir başkası için atması canını yaksa da, sonuna kadar savaşmaya kararlıdır.Beş yıl önce annesini bir trafik kazasında kaybeden Fulya’yı ise, yazgısı Ankara’dan Londra’ya bir rüzgâr gibi savurmuştur. Yaşamış olduğu yerden uzaklaşma isteği, Kingston Üniversitesi’ne yüksek lisans öğrencisi olarak kabul edilmesiyle birlikte gerçekleşmiştir. Ancak genç kızın bilmediği bir şey vardır. Kendisini gizliden gizliye çılgınca seven ve aşkı uğruna her şeyi geride bırakıp Londra’ya gelen Demir’in varlığı… Demir’in yıllarca herkesten gizlediği sırrı su yüzüne çıktığında, her şey ters gitmeye başlar. Genç kızın karşısında yaralı, umudunu yitirmiş, güçlü olmak için direnen bir adam vardır. Ama Fulya’nın kalbi bir başkasına aittir. Ta ki sevdiği adamın ona yaşattığı büyük acıya kadar…“Ellerim o güzel yüzüne dokunmak, burnum tatlı kokusunu içine çekmek, dudaklarım dudaklarıyla buluşmak istedi. Ama sadece istemekle kaldı. Bir kez daha bu denli isteyip ona dokunamamak yeni bir acı daha ekledi yüreğime. Acıların en ağırı, katlanılması en güç olanı...”


Değerlendirmeler

değerlendirme
7 puan

http://illekitap.blogspot.com.tr/2016/05/dilan-ak-kalbimdeki-imza.html

Demir... aşk en çok sana yakıştı be! Hem de ne yakıştı... aşkı hep sen yaşa, hep sen hisset istedim. Aşk hep seninle olsun, senin olsun dedim... Demir... aşk seninle var oldu sanki sensiz olamayacakmış gibi hissettirdi.

Dilan Ak, ülkemizdeki yeni genç yazarlardan biri.Zaman zaman yaşının gençliği kalemine yansısa da yaşına göre oldukça iyi bir kurgu yeteneği olduğunu düşündüğüm durmaz bu yolda ilerlemeye devam ederse kendini daha da geliştireceğine inandığım genç yazarlarımızdan biri olduğunu düşünüyorum.

Kitaplarda geçişli anlatımları normalde sevmem ama artık yazarlarımız bu anlatımı çok kullandığı için alıştım bu yüzden bunun üzerinde durmuyorum. Ancak Demir'in tarafından anlatılan bölümlerdeki duygu yoğunluğunu ne yazık ki Fulya'dan anlatılan kısımlarda yeterince yakalayamamışsın. Demir'inkini iliklerimize kadar hissederken Fulya'da hep bir şeyler eksik hissettirdi.

Yiğit ile Yasemin favori karakterlerimden oldular. Süperdi onlar hele ki Yiğit'in partide yaptığında birinin bana yapmasını istememe neden oldun. :)

Londra'da geçen kısımlar vardı, orada yazdığın mekanlar gerçekten var mı bilmiyorum hayal ürünü yerler olabilir normaldir ama eğer gerçekten öyle mekanlar varda araştırarak yazdıysan da bir yazar olarak araştırmanı da takdir ederim. Ancak İngiltere'de yaşayıp da hep Türkler'le arkadaşlık olması da biraz garip geldi. Belki araya biraz yabancı arkadaş serpiştirmen daha iyi olabilirdi. Olmadı Aras'ın eski sevgilisi yeni sevgilisini yabancı yapabilirdin.

Fulya'nın aşkına sahip çıkmaya çalışması ve Aras'la yaşadıkları her şeye rağmen çok ağırdı. Ben düşünüyorum da sanırım Aras'ı affetmezdim. Son yaptığına kadar affetmezdim. Gözüm kapalı inandığım bir şey var o da her şekilde güveneceğin arkadaşların senin göremediğin birçok şeyi görebileceği ve seni uyarabileceğidir. Yasemin'e de kızdım, Aras'ın nasıl bir adam olduğunu göremediği için Fulya'ya da kızdım Demir'in bütün uyarılarını kulak ardı ettiği için... hiç mi içinizde şüphe tohumu yeşermedi arkadaş! İnsan bir kıllanır bir gözünü açar yani... nasıl körü körüne inanmaktır...

Fulya... sen ne Demir'i ne de Demir'in aşkını hak etmiyorsun!

Demir... sana kız mı yok be adamım gittin böyle bir kadına kapıldın! Yazık sana da aşkına da... kıyamam ki sana da o kusursuz karşılıksız koşulsuz seven kalbine de...


Fulya'nın Türkiye'ye döndüğü kısımlardan sonrasını yeminle sırıtarak okudum neredeyse. Sebebi Fulya'dan değil tabi ki... Demir'den. Adamım mutlu olacak daha ne olsun! :)

Sanırım Demir'e aşık oldum :)

Kitabı çok beğendim, içinde barındırdığı o koşulsuz karşılıksız aşkı çok çok beğendim. Her şeye rağmen sevginin gücünü ispatlayan ve sevdiği için her şeyi göze alan bir adamı okumak paha biçilemezdi. O kısmı daha çok beğendim.

Ha evet, 5 üzerinden 5 lik değildi ama 4 lüktü ve inanıyorum ki Dilan devam edersen bu yolda kendini geliştirip daha iyi olacaksın.

Yolun açık olsun güzelim, yeni kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum ve bekliyorum. Her hikayenin bir diğerinden daha iyi olacağına inanıyorum.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 488 sayfa
18Kasım2015 tarihinde, MENDİREK tarafından yayınlandı


ISBN
6059821100
Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Etiketler: roman, aşk romanları

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Sümbül inci
2 kişi

Okumak İsteyenler

ranayıldız
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski