Kalkınma Efsanesi / 21. Yüzyılın Bağımsız Yaşayamayan Ekonomileri

Gerçeklerle yüzleşmenin zamanı geldi! Modern küresel ekonomiye dahil olamamak sadece bize özgü bir durum değil. Son elli yıl içerisinde yürürlükte olan ve ülkelerin kalkınmasını sağlayacağı iddia edilen ekonomik politikaların iflasına tanık olduk. Bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından Latin Amerika, Afrika ve Asyadaki ülkelerin pek çoğu küresel ekonomide söz sahibi olamadılar. Oswaldo De Rivero, küreselleşmeden elde edilen yararları inkâr etmek istemiyor. Eleştirdiği nokta, küreselleşmenin, büyük mali krizlere neden olan ve uluslararası finans sistemini küresel bir kumarhaneye dönüştüren spekülatif doğası. Yazarın büyük bir cesaretle gözler önüne serdiği gerçek, kibar bir tabirle ‘gelişmekte olan ülkeler olarak adlandırılan ve bugün IMF, Dünya Bankası ve DTÖnün gözetimi altında var olmaya çalışan bu ekonomilerden birçoğunun talihsizce yarış dışı kalacağı ve küresel ekonominin Darwinist operasyonuyla kenara itilecekleri... Yoksul ülkelerin birçoğu için önümüzdeki yıllarda tek umut, teknolojik devrime ve küresel rekabete rağmen hayatta kalmaktır. Şimdiye kadar her ülkenin kalkınma kapasitesine sahip olduğu öne sürülürken, bugün böyle bir gerçekle yüzleşmenin sarsıcı olduğunu da kabul eden yazar, çarpıcı fikirleri ile günümüzde yolunda gitmeyen meseleleri anlayabileceğimiz bir bakış açısı sunuyor.

Gerçeklerle yüzleşmenin zamanı geldi! Modern küresel ekonomiye dahil olamamak sadece bize özgü bir durum değil. Son elli yıl içerisinde yürürlükte olan ve ülkelerin kalkınmasını sağlayacağı iddia edilen ekonomik politikaların iflasına tanık olduk. Bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından Latin Amerika, Afrika ve Asyadaki ülkelerin pek çoğu küresel ekonomide söz sahibi olamadılar. Oswaldo De Rivero, küreselleşmeden elde edilen yararları inkâr etmek istemiyor. Eleştirdiği nokta, küreselleşmenin, büyük mali krizlere neden olan ve uluslararası finans sistemini küresel bir kumarhaneye dönüştüren spekülatif doğası. Yazarın büyük bir cesaretle gözler önüne serdiği gerçek, kibar bir tabirle ‘gelişmekte olan ülkeler olarak adlandırılan ve bugün IMF, Dünya Bankası ve DTÖnün gözetimi altında var olmaya çalışan bu ekonomilerden birçoğunun talihsizce yarış dışı kalacağı ve küresel ekonominin Darwinist operasyonuyla kenara itilecekleri... Yoksul ülkelerin birçoğu için önümüzdeki yıllarda tek umut, teknolojik devrime ve küresel rekabete rağmen hayatta kalmaktır. Şimdiye kadar her ülkenin kalkınma kapasitesine sahip olduğu öne sürülürken, bugün böyle bir gerçekle yüzleşmenin sarsıcı olduğunu da kabul eden yazar, çarpıcı fikirleri ile günümüzde yolunda gitmeyen meseleleri anlayabileceğimiz bir bakış açısı sunuyor.