Kalkınma Yolunda İnsan

Kalkınma ancak insanın hayattaki varlığının mânâsını öğrendikten sonra meydana gelir ki böylece hayat hakkında doğru mefhumlar olsun. Yani ta ki alakalarını nasıl düzenleyeceğini, davranışını nasıl sınırlandıracağını, kaçınılmaz ve mutlaka diğer insanlarla veya diğer canlı varlıklarla veya muhtaç olduğu maddi eşyayla olan açlıklarını nasıl doyuracağını bilsin. O, bir insandır ve diğer insanlarla, diğer yaratıklardan başka ümmetlerle uçsuz bucaksız bu kâinat içerisindeki dünya üzerinde birlikte yaşar. Eğer yaşadığı bu hayat hakkında, bu hayatı ve bu hayattaki konumunu tanıma hakkında bir bakış açısı olmazsa, insanlarla veya diğer canlı varlıklarla veya ihtiyacını veya doyumunu gideren eşyalarla nasıl muamele eder?...Bu nedenle hayattaki varlığının mânâsı hakkındaki cevabı önce olmalıdır. Bütün bu eşya hakiki bilgiye dayanmalıdır. Yani insan, canlı varlıklar ve kâinat hakkında esasi bir fikri olmalıdır. Yani bütün bu eşya hakkında kapsamlı esasi bir fikri olmalıdır. Bu esasi fikir, fikri için bir kaide, bu hayat hakkındaki mefhumu için bir hareket noktası ve her davranışı veya ilişkisi için de bir düzenleyici olur. Bu, eğer hakikaten kalkınmak ve Allah Azze ve Cellenin ona ikram ettiği makama yani insanlık seviyesine yükselmek istiyorsa böyledir. O, Allah Azze ve Cellenin kendisine bahşettiği akıl sayesinde hayati cisminin oluşumlarından yani maddi veya unsuri oluşumda diğer varlıkların müşterek oldukları hususlardan yükselir.

Kalkınma ancak insanın hayattaki varlığının mânâsını öğrendikten sonra meydana gelir ki böylece hayat hakkında doğru mefhumlar olsun. Yani ta ki alakalarını nasıl düzenleyeceğini, davranışını nasıl sınırlandıracağını, kaçınılmaz ve mutlaka diğer insanlarla veya diğer canlı varlıklarla veya muhtaç olduğu maddi eşyayla olan açlıklarını nasıl doyuracağını bilsin. O, bir insandır ve diğer insanlarla, diğer yaratıklardan başka ümmetlerle uçsuz bucaksız bu kâinat içerisindeki dünya üzerinde birlikte yaşar. Eğer yaşadığı bu hayat hakkında, bu hayatı ve bu hayattaki konumunu tanıma hakkında bir bakış açısı olmazsa, insanlarla veya diğer canlı varlıklarla veya ihtiyacını veya doyumunu gideren eşyalarla nasıl muamele eder?...Bu nedenle hayattaki varlığının mânâsı hakkındaki cevabı önce olmalıdır. Bütün bu eşya hakiki bilgiye dayanmalıdır. Yani insan, canlı varlıklar ve kâinat hakkında esasi bir fikri olmalıdır. Yani bütün bu eşya hakkında kapsamlı esasi bir fikri olmalıdır. Bu esasi fikir, fikri için bir kaide, bu hayat hakkındaki mefhumu için bir hareket noktası ve her davranışı veya ilişkisi için de bir düzenleyici olur. Bu, eğer hakikaten kalkınmak ve Allah Azze ve Cellenin ona ikram ettiği makama yani insanlık seviyesine yükselmek istiyorsa böyledir. O, Allah Azze ve Cellenin kendisine bahşettiği akıl sayesinde hayati cisminin oluşumlarından yani maddi veya unsuri oluşumda diğer varlıkların müşterek oldukları hususlardan yükselir.