Güneş gibi kadınlar vardır
Doğuşları gibi batışları da göz ardı edilen...
Alexandre Dumasnın (1824-1895) henüz 24 yaşında kendi hayatından yola çıkarak yazdığı Kamelyalı Kadın, 19. yüzyıl Parisinde geçer. Soylu bir gencin, güzeller güzeli bir fahişeye âşık olmasıyla başlayan romanda, mutluluklarının kısa süreceğinden endişe duyup mutlu olmak için acele eden iki insanın tutkulu ilişkisi anlatılıyor. Fakat bu ilişkinin önünde aşılması güç bir engel vardır; tek erkek evladının, uğruna ölümü göze alacağı kadından vazgeçmesi için elinden geleni yapan bir baba...
Aşk için çekilen zorlukların yanı sıra itibar için verilen mücadelenin nefes kesen bir dille aktarıldığı Kamelyalı Kadın, sadece dönemini etkileyen bir roman olarak kalmamış, günümüzde de beğeniyle okunarak aşk klasikleri arasındaki yerini sağlamlaştırmıştır.
Ben Onundum, O İse Herkesin...
Güneş gibi kadınlar vardır
Doğuşları gibi batışları da göz ardı edilen...
Alexandre Dumasnın (1824-1895) henüz 24 yaşında kendi hayatından yola çıkarak yazdığı Kamelyalı Kadın, 19. yüzyıl Parisinde geçer. Soylu bir gencin, güzeller güzeli bir fahişeye âşık olmasıyla başlayan romanda, mutluluklarının kısa süreceğinden endişe duyup mutlu olmak için acele eden iki insanın tutkulu ilişkisi anlatılıyor. Fakat bu ilişkinin önünde aşılması güç bir engel vardır; tek erkek evladının, uğruna ölümü göze alacağı kadından vazgeçmesi için elinden geleni yapan bir baba...
Aşk için çekilen zorlukların yanı sıra itibar için verilen mücadelenin nefes kesen bir dille aktarıldığı Kamelyalı Kadın, sadece dönemini etkileyen bir roman olarak kalmamış, günümüzde de beğeniyle okunarak aşk klasikleri arasındaki yerini sağlamlaştırmıştır.
Ben Onundum, O İse Herkesin...
Alexandre Dumas bu kitabı henüz 24 yaşındayken ve kendi hayatından esinlenerek yazmış. Yalnız belirtmek istediğim benim yeni öğrendiğim nokta kitap Monte Kristo Kontu ve Üç Silahşörler'in yazarı olan Alexandre Dumas tarafından yazılmadı, aynı isimle oğlu olan Alexandre Dumas tarafından yazıldı.Ayrıca yazar hikayeyi kendi hayatından etkilenerek yazmış.Yaşanmışlık kitabı daha da etkileyici kılıyor.
Çok severek okuduğum bir klasik oldu.Anlatımı,olay akışı ve dili harikaydı.Ben çok sevdim Herkese tavsiye edeceğim bir kitap.
ALINTI
Aşık olduysanız fakat, ciddi ciddi aşık olduysanız, tamamıyla onda yaşamak istediğiniz yaratığı herkesten ayırma ve uzaklaştırma gereksinimini mutlaka duymuşsunuzdur.
Erkekler, bir kez elde etmeyi güç umdukları şeyin uzun zaman verilmesine sevinecek yerde, sevgililerinden bugünün, geçmişin, hatta geleceğin hesabını sorarlar. Ona yaklaştıkça, egemen olmak isterler, ne kadar çok verilirse, o kadar fazlasını isterler.
Aşkı ciddi anlamda iyi yansıtan, insanın içine işleyen, çok sevdiğim bir kitap
Bu kitabın tek özelliği var diyor yazar, o da gerçekliğidir !
Çok güzel bir aşk hikayesi, güzel ama bir o kadar da dokunaklı.
Okunması gereken bir kitap...
Çok etkileyici,hikayenin gerçek oluşu ayrı bir vuruyor insanı.Anlatım yönünden tatmin edici bence mutlaka okuyun
Aslında basit bir konu ama klasiklerin klasik olma nedeni de burada yatıyor sanırım...Basit bir konudan bir sanat eseri yaratmak...Anlatım, dil çok etkileyici, altı çizilesi bir çok cümle de vardı. Çevirmenin de hakkını yememek lazım tabi ki! ben martı yayınlarından okudum ve çok beğendim.
kitap güzel ancak başları biraz sıkıcı ama ilerledikçe güzelleşiyor .özellikle son kısımları her şeyin ortaya çıktığı kısımlar çok heyecanlı
320 sayfa
2012 tarihinde, Martı Yayınları tarafından yayınlandı