Bu kitaptaki yazılar son yıllarda çeşitli yerlerde yayımlanmış Politikbilim çalışmalarıdır. Kitabın başlığı bağlamında irdelenen konuların çoğunluğu esasen Politik Teori/Felsefenin kavramlarına dayanan bir yaklaşımla ele alınmıştır. Daha ilerde, (Eleştirel) Politik Teori/ Felsefe konusunda yayımlamayı düşündüğüm bir kitap, diyebilirim ki zihnimde buradaki yazıların etkisiyle belirmiştir. Dolayısıyla bir çok yazı tematik olarak o kitaba hafif ısınma turları sayılabilir. Şüphesiz her yazar yazdığını önemser ve yazdıklarının yankı uyandırmasını ister. Bununla beraber bu kitaptaki yazıların motivasyonu biraz daha değişiktir. Fransız düşünür Roland Barthes (1915-1980), yazının bulanık bir gerçeklik olduğunu ve yazar ile toplumun yüzleşmesinden doğduğunu söyler. Barthesa göre; yazar, trajik bir biçimde, bu toplumsal yaratımın belgesel kaynaklarına, yani tarihe geri gider. Tarih, yazara özgörce tüketeceği bir dil sunmadığı için, özgörce üreteceği bir dil önerir.
Bu kitaptaki yazılar son yıllarda çeşitli yerlerde yayımlanmış Politikbilim çalışmalarıdır. Kitabın başlığı bağlamında irdelenen konuların çoğunluğu esasen Politik Teori/Felsefenin kavramlarına dayanan bir yaklaşımla ele alınmıştır. Daha ilerde, (Eleştirel) Politik Teori/ Felsefe konusunda yayımlamayı düşündüğüm bir kitap, diyebilirim ki zihnimde buradaki yazıların etkisiyle belirmiştir. Dolayısıyla bir çok yazı tematik olarak o kitaba hafif ısınma turları sayılabilir. Şüphesiz her yazar yazdığını önemser ve yazdıklarının yankı uyandırmasını ister. Bununla beraber bu kitaptaki yazıların motivasyonu biraz daha değişiktir. Fransız düşünür Roland Barthes (1915-1980), yazının bulanık bir gerçeklik olduğunu ve yazar ile toplumun yüzleşmesinden doğduğunu söyler. Barthesa göre; yazar, trajik bir biçimde, bu toplumsal yaratımın belgesel kaynaklarına, yani tarihe geri gider. Tarih, yazara özgörce tüketeceği bir dil sunmadığı için, özgörce üreteceği bir dil önerir.