Kandil Geceleri ve Bin Yıllık Yanılgı

Türkiyede alanında ilk çalışma olan Kandil Geceleri ve Bin Yıllık Yanılgı kitabı üç aylar diye bilinen söylemi gündeme getiriyor. Mehmet Emin Akının Medarik Yayınlarından çıkan kitabında, Kandil geceleri ve üç aylarla ilgili yüzyıllardır yanlış bilinen ibadetlere dikkat çekiliyor. Mehmet Emin Akın, kitabında bu konuda rivayet edilen hadisler ve İslam Âlimlerinin söylediklerine dayanarak yapılan araştırmalar ışığında uydurulmuş birçok asılsız ibadeti gün ışığına çıkarıyor.Akın, Müslümanlar tarafından kutlanan bu geceler ve günlerle ilgili rivayet edilen uydurma hadislerin, Müslümanlarca sahih zannedilmesi sonucu birçok asılsız ibadetin ortaya çıktığına işaret ediyor. Müslümanların kandil geceleri ve mevlid münasebetiyle işledikleri bidatlerin ve hataların kaynağına inen kitapta, bu sürecin tarihi seyrine ve bugünler münasebetiyle yapılan dua ve ibadetlerin aslı olup olmadığı hakkındaki yazılara yer veriliyor.Tarih sayfalarında gömüldüğü sanılan bidatların, bugün devam ettiği hatta zaruret ve mecburiyet adı altında yeni biçimlerle işlenmeye başladığına dikkat çeken Akın, Müslümanlara Rasulullahın Sünnetine ve Onun Ashabının ilmine sarılmayı ve özellikle bidatlerden sakınmayı bir kez daha hatırlatıyor.

Türkiyede alanında ilk çalışma olan Kandil Geceleri ve Bin Yıllık Yanılgı kitabı üç aylar diye bilinen söylemi gündeme getiriyor. Mehmet Emin Akının Medarik Yayınlarından çıkan kitabında, Kandil geceleri ve üç aylarla ilgili yüzyıllardır yanlış bilinen ibadetlere dikkat çekiliyor. Mehmet Emin Akın, kitabında bu konuda rivayet edilen hadisler ve İslam Âlimlerinin söylediklerine dayanarak yapılan araştırmalar ışığında uydurulmuş birçok asılsız ibadeti gün ışığına çıkarıyor.Akın, Müslümanlar tarafından kutlanan bu geceler ve günlerle ilgili rivayet edilen uydurma hadislerin, Müslümanlarca sahih zannedilmesi sonucu birçok asılsız ibadetin ortaya çıktığına işaret ediyor. Müslümanların kandil geceleri ve mevlid münasebetiyle işledikleri bidatlerin ve hataların kaynağına inen kitapta, bu sürecin tarihi seyrine ve bugünler münasebetiyle yapılan dua ve ibadetlerin aslı olup olmadığı hakkındaki yazılara yer veriliyor.Tarih sayfalarında gömüldüğü sanılan bidatların, bugün devam ettiği hatta zaruret ve mecburiyet adı altında yeni biçimlerle işlenmeye başladığına dikkat çeken Akın, Müslümanlara Rasulullahın Sünnetine ve Onun Ashabının ilmine sarılmayı ve özellikle bidatlerden sakınmayı bir kez daha hatırlatıyor.