Traven, bu romanında, feodalizmden kapitalizme geçiş döneminin acımasız gerçekliğini temel alarak insanı ve onunla birlikte harcanan değerlerin envanterini sergiliyor; ama ezen ve ezilen sınıfların yeni insanlarını ve onlarla birlikte hayata giren yeni kavramları da betimliyor. İnsanın geleneksel özlemleriyle yeni gelişen yapının kavramları arasındaki çelişkiyi, insanın iç hesaplaşmasını, Traven ironisi diyebileceğimiz anlatımla okurken bu bir dram mı, güldürü mü diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Konu çıplak ve çarpıcı, ama Travenin anlatımı sıcak ve düşündürücü. Meksika güneşini yüreğinde duymadan okumak olanaksız. Oysa anlatılan bütün o insanlar sanki Meksikalı değil de yakınımızdakiler, tanıdıklarımız, sanki kendimizmişiz gibi. Yayınevimiz Travenden Türkçeye bir roman daha kazandırdığı için kıvanç duyar.
Traven, bu romanında, feodalizmden kapitalizme geçiş döneminin acımasız gerçekliğini temel alarak insanı ve onunla birlikte harcanan değerlerin envanterini sergiliyor; ama ezen ve ezilen sınıfların yeni insanlarını ve onlarla birlikte hayata giren yeni kavramları da betimliyor. İnsanın geleneksel özlemleriyle yeni gelişen yapının kavramları arasındaki çelişkiyi, insanın iç hesaplaşmasını, Traven ironisi diyebileceğimiz anlatımla okurken bu bir dram mı, güldürü mü diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Konu çıplak ve çarpıcı, ama Travenin anlatımı sıcak ve düşündürücü. Meksika güneşini yüreğinde duymadan okumak olanaksız. Oysa anlatılan bütün o insanlar sanki Meksikalı değil de yakınımızdakiler, tanıdıklarımız, sanki kendimizmişiz gibi. Yayınevimiz Travenden Türkçeye bir roman daha kazandırdığı için kıvanç duyar.