Alışılagelmiş kapitalizm kavrayışını yeniden değerlendirme, postkolonyal dünyada özgün bir kapitalist kalkınma teorisi ortaya koyma girişiminin ürünü bu kitap. Teorisini somutlaştırmak için ilkel birikim, yönetimsellik ve postkolonyal kapitalist formasyon gibi kavramları derinlemesine ele alan Sanyal’ın temel sorusu şu: Küresel kapitalizm ağına entegre olması, üçüncü dünyaya yeni ekonomik imkânlar mı sağlayacak, yoksa üçüncü dünya ülkelerini yırtıcı çokuluslu şirketler için kolay birer av haline mi getirecek?
Alışılagelmiş kapitalizm kavrayışını yeniden değerlendirme, postkolonyal dünyada özgün bir kapitalist kalkınma teorisi ortaya koyma girişiminin ürünü bu kitap. Teorisini somutlaştırmak için ilkel birikim, yönetimsellik ve postkolonyal kapitalist formasyon gibi kavramları derinlemesine ele alan Sanyal’ın temel sorusu şu: Küresel kapitalizm ağına entegre olması, üçüncü dünyaya yeni ekonomik imkânlar mı sağlayacak, yoksa üçüncü dünya ülkelerini yırtıcı çokuluslu şirketler için kolay birer av haline mi getirecek?
Üçüncü Dünya kapitalizminin son 50 yılda yaşadığı süreçleri ve Ortodoks Marksist yaklaşımın bu süreçleri tanımlamada ve kapitalizme karşı mücadelede yetersizliğini sorgulayanların muhakkak okuması gereken bir kitap.
"... içinde bulunduğumuz sermaye çağında kalkınma söylemi, kapitalist birikimin yarattığı mülksüzleştirilmişler dünyasıyla ilişkili olarak kendini yeniden örgütlüyor; bu, önceki dönemdekinden çok daha karmaşık, çok daha etkili bir yönetimsellik biçimi artık. Amacı, sermayezedeler için gelirin yeniden paylaşımı yoluyla haklar yaratmaktan ziyade, sermayenin dışında ve onunla yan yana bir ekonomik alan yaratmak. Kalkınma dimdik ayakta; yalnızca artık sermayeyle özdeşleşmek yerine, bizatihi kendi gündemi temelinde sermayenin varlık koşullarını yaratmaya çalışıyor. Bugün girişilen iş ... 1970 ve 1980'lerdekinden çok daha incelikli ve karmaşık bir yoksulluk idaresidir." (1. Baskı, S.226)
Kitabın çevirisi de mükemmel.
Karton Cilt, 320 sayfa
2017 tarihinde, Metis Yayıncılık tarafından yayınlandı