KAR YAĞARKEN On iki yaşında var mıydı? Şakaklardan, ensesinden sarkan düz, parlak, koyu siyah saçlar altında; sarı, süzgün, küçük yüzüne; gelişememiş kemikleri üstünde, donuk esmer rengiyle zayıf, izleri görülen kaslarına; yırtık gömleğiyle parçalanmış pantolonunun içinde ince bir değnek gibi duran çelimsiz gövedesine bakılsa, belki daha küçük sanılırdı. Ama ince, yay kaşlarının altında her zaman uyanık bir zeka parlaklığıyla gülümser, bütün sokak çocuklarında vaktinden önce gelişen hayat bilgisi ile görmekte, anlamakta kavrayışının çabukluğunu gösterir gözleri, belki on ikisinde büyük olabileceğini sandırırdı. ...
KAR YAĞARKEN On iki yaşında var mıydı? Şakaklardan, ensesinden sarkan düz, parlak, koyu siyah saçlar altında; sarı, süzgün, küçük yüzüne; gelişememiş kemikleri üstünde, donuk esmer rengiyle zayıf, izleri görülen kaslarına; yırtık gömleğiyle parçalanmış pantolonunun içinde ince bir değnek gibi duran çelimsiz gövedesine bakılsa, belki daha küçük sanılırdı. Ama ince, yay kaşlarının altında her zaman uyanık bir zeka parlaklığıyla gülümser, bütün sokak çocuklarında vaktinden önce gelişen hayat bilgisi ile görmekte, anlamakta kavrayışının çabukluğunu gösterir gözleri, belki on ikisinde büyük olabileceğini sandırırdı. ...