Şehirler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de temel mücadele alanı haline geldi. Kapitalist kentleşmenin adaletsizliği, yıkıcılığı ve sürdürülemezliği karşısında kent hareketlerine önemli görevler düşüyor. Bu durumun pratikteki yansımaları giderek daha şiddetli bir şekilde yaşanırken, teorik arka planı konusundaki tartışmalar ve kafa karışıklıkları devam ediyor. Neoliberalleşme, soylulaştırma, kentsel dönüşüm, “yaratıcı” kentler, mimarlık ile siyasi iktidar ilişkisi, “kent hakkı” gibi pek çok başlıkta yeni fikirlere, analizlere ve mevcut tartışmaların yeniden ele alınmasına ihtiyaç var. Kâr İçin Değil Halk İçin işte bu ihtiyaca cevap vermek için kaleme alındı. Kitaptaki makalelerde kâr odaklı kentleşmeyle mücadelenin ve insana odaklanan sürdürülebilir alternatif kentleşme biçimleri yaratmanın yolları araştırılıyor. Yazarlar kent mücadelesinin altını doldurmak için farklı teorik zeminleri kullanarak eleştirel bir kent teorisi ve düşünce sistematiği geliştirmeye çalışıyor.
Dünyanın farklı bölgelerinde yürütülen sosyoloji, siyaset, coğrafya, şehir planlaması ve kent tasarımı araştırmalarından yola çıkan bu kitabın, günümüzdeki kapitalist kentleşme biçimlerine alternatifler arayan bireylere, aktivistlere ve entelektüellere farklı bakış açıları vermesini umuyoruz.
Şehirler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de temel mücadele alanı haline geldi. Kapitalist kentleşmenin adaletsizliği, yıkıcılığı ve sürdürülemezliği karşısında kent hareketlerine önemli görevler düşüyor. Bu durumun pratikteki yansımaları giderek daha şiddetli bir şekilde yaşanırken, teorik arka planı konusundaki tartışmalar ve kafa karışıklıkları devam ediyor. Neoliberalleşme, soylulaştırma, kentsel dönüşüm, “yaratıcı” kentler, mimarlık ile siyasi iktidar ilişkisi, “kent hakkı” gibi pek çok başlıkta yeni fikirlere, analizlere ve mevcut tartışmaların yeniden ele alınmasına ihtiyaç var. Kâr İçin Değil Halk İçin işte bu ihtiyaca cevap vermek için kaleme alındı. Kitaptaki makalelerde kâr odaklı kentleşmeyle mücadelenin ve insana odaklanan sürdürülebilir alternatif kentleşme biçimleri yaratmanın yolları araştırılıyor. Yazarlar kent mücadelesinin altını doldurmak için farklı teorik zeminleri kullanarak eleştirel bir kent teorisi ve düşünce sistematiği geliştirmeye çalışıyor.
Dünyanın farklı bölgelerinde yürütülen sosyoloji, siyaset, coğrafya, şehir planlaması ve kent tasarımı araştırmalarından yola çıkan bu kitabın, günümüzdeki kapitalist kentleşme biçimlerine alternatifler arayan bireylere, aktivistlere ve entelektüellere farklı bakış açıları vermesini umuyoruz.
Kâr için değil, Halk için...
"Kent hakkı" nedir? Gezi parkı için yaşanan sürece bir de buradan bakın...
Bizde "kentsel dönüşüm" olarak, her lafa başlayanın kendince tarif etmeye çalıştığı, esas olarak kamuya ait olanın, nasıl bölüştürüldüğü ile ilgili olan sürece çok kapsamlı bir bakış...
Uzun bir okuma süresinde, tekrar tekrar yapılan okumalarla bitirdiğim çok iyi bir kitap...
Esas olarak, konuya ilişkin 13 makaleden oluşan kitabın, çok zengin bir kaynak listesi de bulunuyor.
Her bir makale, ayrı ayrı değerli iken, kitaptaki buluşma bütünü ayrıca değerli kılmış...
Farklı ülkelerde yaşanan "dönüşümlerin " = soylulaştırmanın, düşük / orta gelir grubunu nasıl kentin çeperlerine sürdüğünün öykülerini, analizlerini, farklı çözümleri incelemek isteyenlere...
Karton Cilt, 13.5 x 21 cm, 333 sayfa
Ekim2014 tarihinde, Sel Yayıncılık tarafından yayınlandı