“Ruhunu yitirene ölüm de olsa ömür de olsa bir… Ölüm başa takılan kral tacı misali, ömür nefse takılan prangaların en sahicisi…”
Hayata bir sıfır yenik başlamış, doğduğunda attığı ilk çığlığın son olmayacağını bilememiş, yarası asla kapanmamış ama tövbenin gölgesinde soluklanıp, yüzünü aynalardan gizleyip kadere döndürmüş bir adam…
Annesinden kalan mektubun avuçlarına bıraktığı büyük sırla beraber sadece ana rahmini paylaşabildiği canının öte yarısını bulmak için çıktığı bu bilinmez yolculukta, kaderin ona sundukları yarasına merhem mi olacak yoksa yeni yaralar mı peydah edecek ömrüne? Gözyaşı ve acıyla geçen bir ömrün yarısında, ona yol arkadaşlığı yapan Devran Yaman’ın gölgesi yetecek mi canını yakanları kovmaya? Bir gül güzelinin iki dudağının arasından mı kavuşacak cennetin bahçesine? Ve en önemlisi soyadının karasını ömrüne teyelleyen adam, kalbine ışık tutanları koruyup saklayabilecek mi kendisine?
“Ruhunu yitirene ölüm de olsa ömür de olsa bir… Ölüm başa takılan kral tacı misali, ömür nefse takılan prangaların en sahicisi…”
Hayata bir sıfır yenik başlamış, doğduğunda attığı ilk çığlığın son olmayacağını bilememiş, yarası asla kapanmamış ama tövbenin gölgesinde soluklanıp, yüzünü aynalardan gizleyip kadere döndürmüş bir adam…
Annesinden kalan mektubun avuçlarına bıraktığı büyük sırla beraber sadece ana rahmini paylaşabildiği canının öte yarısını bulmak için çıktığı bu bilinmez yolculukta, kaderin ona sundukları yarasına merhem mi olacak yoksa yeni yaralar mı peydah edecek ömrüne? Gözyaşı ve acıyla geçen bir ömrün yarısında, ona yol arkadaşlığı yapan Devran Yaman’ın gölgesi yetecek mi canını yakanları kovmaya? Bir gül güzelinin iki dudağının arasından mı kavuşacak cennetin bahçesine? Ve en önemlisi soyadının karasını ömrüne teyelleyen adam, kalbine ışık tutanları koruyup saklayabilecek mi kendisine?
Yazarın şu ana kadar çıkardığı kitaplarını özellikle de racon serisini okuduktan sonra vay be deyip bir kendimi, hissettiklerimi dinliyorum.
Nasıl anlatılır, hangi kelimeler hislerime tam karşılık gelir..
Yine bu kitabında da yazarımız kitabındaki hüznü, buruk sevinci kalbimize işliyor. Kitabın son sayfasını kapattıktan sonra aklıma gelen ilk ve tek düşünce; “Mahir’in sonu böyle olmamalıydı” oldu.
Daha ne anlatsam sanki eksik gelecek..
-----------
“Nasıl dayandın? Bile bile, hem de beni bulmuşken nasıl dayandın? Ah Mahir! Ah kardeşim…”
Mahir’in yüreğinin kilidi kırıldı bir anda. Kardeşim demişti ona. Kardeşim… Geriye çekildi, gözlerine baktı gözyaşları içinde. Doya doya baktı. Alnından öptü, tekrar kollarının arasında aldı. Sanki ömrünün son günüymüş gibi bir ömürlük sarıldı, yitip giden yılların acısını çıkarırcasına sarıldı. Kokusunu içine çeke çeke sarıldı.
“Bir kere daha kardeşim desene,” dedi fısıldayarak.
368 sayfa
Nisan2021 tarihinde, Freya Yayıncılık tarafından yayınlandı