María Dolz her sabah işe gitmeden önce kahvaltı ettiği kafede adeta onun için bir mutluluk timsaline dönüşen evli bir çifti gözlemlemeye başlar. Bu, onun için, sabahlara neredeyse daha kolay başlamanın bir yolu olmuştur. Ta ki uzun bir süre bu gözlemlerine ara vermek zorunda kalıp adamın bir meczub tarafından öldürüldüğünü öğrendiği güne kadar... Derken kendiliğinden gelişen bir ilişki María'nın cinayetin ayrıntılarından haberdar olmasını sağlar...
Sarhoş edici bir sevda, birbiri ardına patlak veren kah sevindirici kah üzücü olaylar, cömertlik ve bencillik halleri, cezasız kalma, ölenlerin hayatımızda yer işgal etmeyi sürsürmesi, hafıza, mutlak hakikatin bilinemezliği: Marías'ın en oyunbaz romanlarından biri olan Karasevdalılar'ın muammalarından bazıları. İnsan ilişkilerinin görünenin altında yatan karmaşık yapısına işlenmiş muammalar...
"Ustalıkla yazılmış bir roman."
-Alberto Manguel -
"Karasevdalılar, cinayet romanı gibi görünen metafizik bir keşif gezisi."
-The Spectator-
(Tanıtım Bülteninden)
María Dolz her sabah işe gitmeden önce kahvaltı ettiği kafede adeta onun için bir mutluluk timsaline dönüşen evli bir çifti gözlemlemeye başlar. Bu, onun için, sabahlara neredeyse daha kolay başlamanın bir yolu olmuştur. Ta ki uzun bir süre bu gözlemlerine ara vermek zorunda kalıp adamın bir meczub tarafından öldürüldüğünü öğrendiği güne kadar... Derken kendiliğinden gelişen bir ilişki María'nın cinayetin ayrıntılarından haberdar olmasını sağlar...
Sarhoş edici bir sevda, birbiri ardına patlak veren kah sevindirici kah üzücü olaylar, cömertlik ve bencillik halleri, cezasız kalma, ölenlerin hayatımızda yer işgal etmeyi sürsürmesi, hafıza, mutlak hakikatin bilinemezliği: Marías'ın en oyunbaz romanlarından biri olan Karasevdalılar'ın muammalarından bazıları. İnsan ilişkilerinin görünenin altında yatan karmaşık yapısına işlenmiş muammalar...
"Ustalıkla yazılmış bir roman."
-Alberto Manguel -
"Karasevdalılar, cinayet romanı gibi görünen metafizik bir keşif gezisi."
-The Spectator-
(Tanıtım Bülteninden)
Pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim ama sanırım benim tarzım değildi. Çok sıkıcı geldi bana zor bitirdim.
Ayşe Esin Filippidis
22 Ekim 2016 ·
Her sabah ayni kafede, ayni masada oturuyorsunuz, ve kahvenizi yudumlarken, gene her sabah, ayni masada oturan bir cifti gozlerinizle takip ediyorsunuz. Onlara imreniyor, asklarini kendi icinizde yasiyorsunuz. Fakat bir gun, adam olduruluyor....ve boylece basliyor kitap...
Olum uzerine, geride kalanlar uzerine, cokca bahsedilmis bu kitapda... Olaylardan ziyade, ic konusmalarinin daha cok yer aldigi bir roman, o nedenle bazen, zor gidiyor okurken... Fakat, enteresan olan, yasadiklarimizla, soylediklerimizle, basimiza gelenlerle, icimizde dusunduklerimizin, kafamizda yazdiklarimizin ne kadar farkli oldugu....
284 sayfa
Mayıs2015 tarihinde, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı