Bir gün Gençlerbirliği maçına yolunuz düşerse, sürekli bağıran, kırmızı-siyah el örmesi atkısıyla huşu içinde takımını seyreden adama dikkat edin. O iflah olmaz romantik, nasıl bir kârhanede olduğuna hiç aldırmadan, yağmur demez, çamur demez gider biricik Gençlerinin maçlarına. Yetmez, arkadaşlarını da götürür. O da yetmez, etrafındakileri futbola kazandırır. Bununla da kalmaz: Yazar! Renkler, formalar, futbolcular, sevinçler, taraftarlar... velhasıl futbolu sevmek üzerine... O kadar ki bazen terim yaratır (oligarşi), bazen kültür dokur (çocukları maça götürmek), bazen de zapta geçirir (takım tutma biçimleri). Tam da sahalarımızda görmek istediğimiz yazılardır bunlar. Okuyana sıcaklık ve heves verir. Zaten memleket entelektüellerinin futbol yazmaya girişmelerinin müsebbibi de bazen pişmanlık duymasına rağmen odur. Entelektüel hayatı boyunca yazdığı, derlediği, çevirdiği, editörlüğünü yaptığı onca kitaba, makaleye, derlemeye inat, futbol üzerine çiziktirmekten ayrıca hoşlanır.Kârhanede Romantizm yaklaşık 10 yıllık bir dönemde Tanıl Boranın futbol kültürümüze yaptığı katkıların bir derlemesi. Oyunun saf haline vurgu yapan, oyunla oynayan, romantik, bir o kadar da realist, naif nostaljinin tuzağına düşmeyen, hakiki denemeler bunlar. Eduardo Galeanovari bir futbol dilencisinin içdökümü...Oysa futboldan nefret etmek için onlarca sebep sayılabilir bu aralar. Toplumsal ve kültürel hayattan çaldığı rol, giderek vandallaşan enstantaneleri, endüstrisi, derin ilişkileri, maçoluğa ve ayrımcılığa meyli en sıkı futbolseverlere bile illallah dedirtiyor. Ama ibadet biçimleri, tefsirler, hatta futbol uleması saçmalıyor diye imandan vazgeçilmez ki! İşte bunu hatırlamak için okumak lazım bu kitabı. Huzur için. İman tazelemek için... Futbol dinine yeniden inanmak için...BAĞIŞ ERTEN
Bir gün Gençlerbirliği maçına yolunuz düşerse, sürekli bağıran, kırmızı-siyah el örmesi atkısıyla huşu içinde takımını seyreden adama dikkat edin. O iflah olmaz romantik, nasıl bir kârhanede olduğuna hiç aldırmadan, yağmur demez, çamur demez gider biricik Gençlerinin maçlarına. Yetmez, arkadaşlarını da götürür. O da yetmez, etrafındakileri futbola kazandırır. Bununla da kalmaz: Yazar! Renkler, formalar, futbolcular, sevinçler, taraftarlar... velhasıl futbolu sevmek üzerine... O kadar ki bazen terim yaratır (oligarşi), bazen kültür dokur (çocukları maça götürmek), bazen de zapta geçirir (takım tutma biçimleri). Tam da sahalarımızda görmek istediğimiz yazılardır bunlar. Okuyana sıcaklık ve heves verir. Zaten memleket entelektüellerinin futbol yazmaya girişmelerinin müsebbibi de bazen pişmanlık duymasına rağmen odur. Entelektüel hayatı boyunca yazdığı, derlediği, çevirdiği, editörlüğünü yaptığı onca kitaba, makaleye, derlemeye inat, futbol üzerine çiziktirmekten ayrıca hoşlanır.Kârhanede Romantizm yaklaşık 10 yıllık bir dönemde Tanıl Boranın futbol kültürümüze yaptığı katkıların bir derlemesi. Oyunun saf haline vurgu yapan, oyunla oynayan, romantik, bir o kadar da realist, naif nostaljinin tuzağına düşmeyen, hakiki denemeler bunlar. Eduardo Galeanovari bir futbol dilencisinin içdökümü...Oysa futboldan nefret etmek için onlarca sebep sayılabilir bu aralar. Toplumsal ve kültürel hayattan çaldığı rol, giderek vandallaşan enstantaneleri, endüstrisi, derin ilişkileri, maçoluğa ve a... tümünü göster
180 sayfa