Eğer ölülerin mezarda düşündüğü bir şey varsa, toprağın altından komşu mezara ulaşmak,
ölen kadının kefenini kaldırıp onun uykusuna karışmaktır.
Gustave Flaubert: Realizmin doruklarında, romantizmin eteklerindeydi. Elimizdeki kitaba bakılırsa, öğle yemeğinde peynir yemiş bir ağzı öpmediği; kafesteki kanaryalara, köle halklardan daha çok acıdığı; medeni kanuna dayanarak,
sabah kendisine verilen bir bakirenin yatağına zorla girmek istemediği anlaşılmakta. “L’Idiot de la famille”?
Eğer ölülerin mezarda düşündüğü bir şey varsa, toprağın altından komşu mezara ulaşmak,
ölen kadının kefenini kaldırıp onun uykusuna karışmaktır.
Gustave Flaubert: Realizmin doruklarında, romantizmin eteklerindeydi. Elimizdeki kitaba bakılırsa, öğle yemeğinde peynir yemiş bir ağzı öpmediği; kafesteki kanaryalara, köle halklardan daha çok acıdığı; medeni kanuna dayanarak,
sabah kendisine verilen bir bakirenin yatağına zorla girmek istemediği anlaşılmakta. “L’Idiot de la famille”?
Sıkmayan bir yanı var kitabın.Bir oturuşta okunabilecek kıvamda da diyebilirim,Sayfa sayısının az oluşu da bunda etken tabi.Puanım 7/10
, Elif Gökteke, 104 sayfa
15Ocak2014 tarihinde, İthaki Yayınları tarafından yayınlandı