Kavramlar ve Bağlamlar Arasında; Fredric Jameson, Jürgen Habermas, Alain Tourain, Claude Levi-Stausse, François Hartog, Cyril Mango gibi 20. yüzyıl düşünce yapısına yön veren önemli düşünürlerin Cogitoda yayımlanmış seçme yazılarına yer veriyor. Yirminci yüzyıl düşüncesinin en belirleyici özelliklerinden biri, dünya savaşları ve kıyımlar yaşayan bir dünyada, ne düşünmek ve ne yapmak gerektiğini belirlemenin zorluğuydu. Düşünürler, önceki kuşaklardan çok daha fazla olarak, düşüncenin çaresizliği fikriyle yüzleşmek ve buna rağmen düşünmek, anlamaya çalışmak zorunda kaldı. Kimi Touraine gibi, eylemi ve eylemciyi anlamaya çalıştı. Kimiyse Habermasın yolunu seçerek ideal formlar oluşturdu ve günümüz toplumlarını çözümlemeye yöneldi. Kavramlar ve Bağlamlar Arasında, iki arada bir derede kalmayı her şeye rağmen reddeden yirminci yüzyıl düşüncesinden çok parçalı bir seçki. Kitapta, Tanık ve Tarihçi başlıklı bir konferans için geçtiğimiz günlerde İstanbula gelen ünlü tarihçi François Hartogun da bir yazısı bulunuyor. TADIMLIKÖnsöz: İki Arada... Platon, yazıdan pek fazla hoşlanmamasıyla da tanınmıştır -- yazı okurla konuşmaz çünkü, sorulara yanıt vermez, sessiz ve çaresiz, bakar durur. Düşünürü konuşurken dinlemek, onunla söyleşiye girmek, Platon için gerçek düşünce alışverişinin ortaya çıkmasını sağlayacak koşullardan biridir. Yazı taraftarları, itirazlarını seslendirmekte gecikmemiştir elbette: yazı kalır; üstelik bunu Platon da bilir -- o değil midir Sokratesin konuşmalarını yazıya geçiren?Kavramlar ve Bağlamlar Arasında, her iki tarafın eksiğini giderip en iyi tarafını benimsiyor bir bakıma: hem düşünürleri anın, sözün içinde yakalıyor, hem de bu an ve sözü kalıcı kılıyor. Yirminci yüzyıl düşüncesinin en önemli ağır toplarından bazıları, en önemli genç düşünürlerden bazılarıyla yan yana sahne alıyor kitapta: Horkheimer, Adorno, Gadamer, Morin, Levi-Strauss, Habermas gibi isimlerin yanısıra, Abu-Lughod, Benhabib ve Zizek gibi, 1980 ve 90larda isminden söz ettirmiş akademisyenler konuşurken kayıtlara geçirilmiş durumda. Bu söyleşilerin hepsi, otuzuncu sayısını geride bırakmış olan Cogito dergisinde daha önce yayımlandı. Böyle bir derlemenin, belki üzücü bir anlamı daha ortaya çıkıyor demek: yazının da uçtuğu bir ortamda yaşıyoruz; yazıyı bile, yeniden yazmak gerekiyor. Bu ancak ek bir anlam olabilir ama; Kavramlar ve Bağlamlar Arasındanın gerçek anlamına, kitabın adı da işaret ediyor -- yirminci yüzyıl düşüncesinin en belirleyici özelliklerinden biri, iki dünya savaşı ve sayısız kıyım yaşayan bir dünyada, ne düşünmek ve ne yapmak gerektiğini belirlemenin zorluğuydu. Bu yüzyılın düşünürleri, önceki kuşaklardan çok daha fazla olarak, düşüncenin çaresizliği fikriyle yüzleşmek ve buna rağmen düşünmek, analizler yapmak, yapılar kurmak, anlamaya çalışmak zorunda kaldı. Nazi yönetiminin soykırım tekniklerini ve bunun yarattığı dehşeti unutmak ne kelime, Balkanlarda, Afrikada, Ortadoğuda yeni yeni katliamlar meydana gelirken düşünmeleri, durmaya fırsat bulamadan düşünmeleri gerekti. Mayıs 68de Pariste, Kasım 89da Berlinde kendilerini eylemin göbeğinde bulduklarında da, toplumsal-küresel krizlerle karşı karşıya kaldıklarında da onlardan beklenen, onların kendilerinden beklediği buydu. Bazıları, Touraine gibi, eylemi ve eylemciyi anlamaya çalıştı, bunu da bizzat eylemin içine girerek yaptı; bazılarıysa Habermasın yolunu seçti, ideal formlar oluşturarak günümüz toplumlarını çözümlemeye yöneldi. Karmaşık bir yüzyıldı yirmincisi; bunu anlamanın yollarından biri, gökyüzüne bakanlarla geçmişe bakanların yorumlarını karşılaştırmak. Bu anlamda da bu derlemenin kayıtlarına başvurulabilir: Hartog, RicÏur ve Mangoyu bir yana, Bu kitapta ne işi var? denebilecek Reevesi öbür yana koyun; hangi yapıların yıkıldığını, değiştiğini, dönüştüğünü, hangilerininse sürdüğünü tartmaya yönelmek biraz daha kolaylaşacaktır. Kavramlar ve Bağlamlar Arasında, iki arada bir derede kalmayı herşeye rağmen reddeden yirminci yüzyıl düşüncesinden çok parçalı bir seçki, sonuçta -- gerçekliğimiz de öyle olduğu için.Cem Akaş
Kavramlar ve Bağlamlar Arasında; Fredric Jameson, Jürgen Habermas, Alain Tourain, Claude Levi-Stausse, François Hartog, Cyril Mango gibi 20. yüzyıl düşünce yapısına yön veren önemli düşünürlerin Cogitoda yayımlanmış seçme yazılarına yer veriyor. Yirminci yüzyıl düşüncesinin en belirleyici özelliklerinden biri, dünya savaşları ve kıyımlar yaşayan bir dünyada, ne düşünmek ve ne yapmak gerektiğini belirlemenin zorluğuydu. Düşünürler, önceki kuşaklardan çok daha fazla olarak, düşüncenin çaresizliği fikriyle yüzleşmek ve buna rağmen düşünmek, anlamaya çalışmak zorunda kaldı. Kimi Touraine gibi, eylemi ve eylemciyi anlamaya çalıştı. Kimiyse Habermasın yolunu seçerek ideal formlar oluşturdu ve günümüz toplumlarını çözümlemeye yöneldi. Kavramlar ve Bağlamlar Arasında, iki arada bir derede kalmayı her şeye rağmen reddeden yirminci yüzyıl düşüncesinden çok parçalı bir seçki. Kitapta, Tanık ve Tarihçi başlıklı bir konferans için geçtiğimiz günlerde İstanbula gelen ünlü tarihçi François Hartogun da bir yazısı bulunuyor. TADIMLIKÖnsöz: İki Arada... Platon, yazıdan pek fazla hoşlanmamasıyla da tanınmıştır -- yazı okurla konuşmaz çünkü, sorulara yanıt vermez, sessiz ve çaresiz, bakar durur. Düşünürü konuşurken dinlemek, onunla söyleşiye girmek, Platon için gerçek düşünce alışverişinin ortaya çıkmasını sağlayacak koşullardan biridir. Yazı taraftarları, itirazlarını seslendirmekte gecikmemiştir elbette: yazı kalır; üstelik bunu Platon da bilir -- o değil midir Sokratesin konuşmalarını yaz... tümünü göster